featured

2. Dünya Savaşı’nda saldırılardan korunmak için yapılan koruganlar tarihe karışıyor

Sakarya’nın Karasu ilçesi sınırlarında bulunan ve 2. Dünya Savaşı sırasında Rus askerlerinin saldırılarından korunmak için inşa edilen koruganlar, ilgisizlikten harabeye dönüşmüş durumda. Konuyla ilgili konuşan tarihçi Oğuzhan Kır ise, “Özellikle yerel yöneticiler inisiyatif almalı ve koruganlar korunmalı. Çanakkale tabyaları neyse, Karasu tabyaları da aynı anlama geliyor” dedi.

Karasu sınırları içerisinde bulunan ve 2. Dünya Savaşı sırasında Ankara’nın işgalini korumak adına yurt dışından borç para alınarak sahil kesimine yapılan koruganlar, her geçen yıl tahrip oluyor, kuma gömülüyor veya kıyı erozyonuyla denizin içinde kalıyor. Mareşal Fevzi Çakmak tarafından yaptırılan beton siper ve tünellerden oluşan savunma hattı olan koruganlar, günümüzde ise ilgisizlikten adeta harabeye dönmüş ve duvarlarına yazılar yazılmış durumda. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan tarihçi Oğuzhan Kır, Karasu’da bulunan koruganların, aynı Çanakkale tabyaları gibi koruma altına alınması gerektiğini belirtti.

Bu koruganlar, Sakarya sahilinden Türkiye’ye çıkarma yapılmasını engelledi

İkinci Dünya Savaşı’nda da Alman ve Rus işgaline karşı Şile’den Akçakoca’ya kadar Sakarya sahillerine çok sayıda korugan yapıldığını söyleyen tarihçi Oğuzhan Kır, “Koruganların diğer ismi mevziler veya tabyalar diye geçiyor. Dünya tarihinde bunun ilk örnekleri, Japonya Rusya savaşında yapılıyor. Ruslar, Japonlara karşı koruganlar inşa ediyorlar. Bizim tarihimizdeki ilk örnekleri ise aslında daha da eskiye gidiyor 1892 tarihinde Sultan Abdülhamit tarafından Çanakkale’ye yapılıyor olası bir savaşa karşı düşman gemilerinin boğazdan geçme ihtimaline karşı inşa ediliyorlar. Hamidiye Tabyaları olarak geçiyor bunlar. 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye her ne kadar savaşa girmemiş olsa da Alman ve Rus tehdidine karşı ülkenin sınırlarını sahillerini koruyabilmek için koruganların inşa edilmesi zorunlu oluyor. 1939 yılında Mareşal Fevzi Çakmak tarafından götürülen teklif ile Ankara’nın işgalini korumak için Karasu sahillerine beton makinalı tüfek mevzileri yapıldı. Devletin bir savunma mekanizması olarak yurt dışından borç para alınarak bu koruganlar inşa ediliyor. Bu koruganlar ile düşman gemilerinin Sakarya sahilinden Türkiye’ye çıkarma yapması engellendi. Caydırıcı bir savunma mekanizması olmasıyla dikkat çekiyor” dedi.

“Karasu tabyalarının Çanakkale’dekilerden farkı yok”

Karasu sahillerinde bulunan koruganların birer kültürel miras olduğunu vurgulayan Kır, “Bu tabyalar, işgali önledi. Ülkemizin bağımsızlığını simgeliyor. Kültürel miras statüsüne alınmadı ve yerel yöneticilerimiz de bu eserleri korumak için hiçbir adım atmadı. Karasu’ya arada sırada öğrenci grupları gelerek çeşitli çalışmalar yapıyor. Fakat bu girişimler içi boş çalışmalar. Yerel idarecilerimiz inisiyatif kullanarak bu koruganlara bakım yapıp, çevresini temizleyip birer tabela ve Türk Bayrağı asarak bu abide eserleri koruyabilir. Hatta bir açık hava müzesine bile döner. Öğrencileri, tabya göstermek için Çanakkale’ye götürüyoruz. Karasu tabyalarının da Çanakkale’dekilerden farkı yok” diye konuştu.

İHA

2. Dünya Savaşı’nda saldırılardan korunmak için yapılan koruganlar tarihe karışıyor

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin