Ben bu şehrin karanlık yüzüyüm.!
Aslında hiç kararmak istemeyen fakat bu hayata mecburen itilmiş Gölge, anne ve babasını bulma arzusuyla gece gecesi gündüzüne karışmış uykuları kâbusa dönmüş kafasını alkole yaslamış bir çocuk. Dizimiz daha ilk sahnesiyle bize kara mizah örneği olduğunu gösteriyor. Gölge pilavcıyı kovalar ve yakalar fakat pilavcının olaydan haberi yoktur. Kovalandığı için kaçtığını söylese de vurulmaktan kurtulamaz. Tabii daha sonra olaylar gelişir vurulmak da haklı olduğu ortaya çıkar, sadece bacağından.
Klasik Burak Aksak Selçuk Aydemir hikayelerinde olduğu gibi olay mahalleye bağlanır ve Gölge yıllardır içinde olan aile olma isteğini mahalledekilerin samimiyeti ile yakalar. Kendi babasını ararken bir anda başka bir babanın ölen oğlunun yerine geçer. Mahallelinin sorunlarına ortak olup onlara yardımcı olmaya çalışır ve bunu yaparken adeta zevk alır. Muhtarın samimi tavırları karşısında kendini Adem gibi, bir yere aitmiş gibi hissetmeye başlar. Oysaki gerçek adını bile bilmiyordur. Şimdiye kadar herkesten her zaman kötülük görmüş, babası yerine koyduğu Servet bile onun ölümüne onay vermişken muhtarın bu kadar saf ve temiz kalması Gölge’yi çok şaşırtır.
Mahalle ruhu Gölge’yi çok etkilemiştir. Çünkü bu mahalle insanları, buzluktaki dondurma kutusunda her seferinde dondurma bulmak istemesine rağmen her seferinde zeytinyağlı dolma buluyor fakat dolmaları da afiyetle yiyorlar, dondurma olmamasını dert etmiyor. Bu sebeple Gölge’nin içindeki karanlık, geçmişte yaptığı hatalar artık onu rahatsız etmeye başlamıştır.
Bu sırada Servet de Gölge’yi iyiden iyiye özlemeye başlamıştır, ona yaptıklarından dolayı pişmanlık duymaktadır.
Klasik
Olay örgüsü Burak Aksak severler için tanıdık ilerler bazı yerler hariç. Benim en sevdiğim karakter Turan. Muhtarla harika bir ikili olduklarını düşünüyorum. Zaten herkesin Erdal Bakkal olarak bildiği Cengiz Bozkurt kiminle ikili olsa adeta bir Arçil-Şota, Necip-Ernst ikilisinin zevkini yaşatır.
Henüz teksezonu var ama sanırım 2 sezon daha su kaldırır bu dizi. Bu arada Servet’in odasındaki at tablosu da Burak Aksak’ın at sevdasının büyüklüğünü gösterirken , yüzlerde gülümseme yaratmadı değil.
Gölge’nin giydiği çizgili pijamayı ise söylenilenlere göre 190 ülke izliyor ve arıyormuş.
