MHP Genel Lider Yardımcısı Sadir Durmaz yaptığı açıklamada “CHP’nin ‘Kent Uzlaşısı’ ismi altında ittifak yaptığı DEM’li belediyelerin birinci icraatları bizleri şaşırtmamıştır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lider Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz’ın, 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası DEM’li belediyelerde yaşanan gelişmelere ait yazılı açıklama yaptı. Durmaz, “31 Mart tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde, CHP’nin ’Kent Uzlaşısı’ ismi altında ittifak yaptığı DEM’li belediyelerin birinci icraatları bizleri şaşırtmamıştır. Son birkaç günde DEM’li belediyelerde yaşanan ulusal üniter devlet yapımızı amaca alan olayların çıkış noktası hiç elbet Van’daki mazbata krizidir. 31 Mart seçimlerinde Van’da en fazla oyu alan PKK yandaşı Abdullah Zeydan’ın seçilme yeterliliğinin olmaması sebebiyle YSK, DEM Partili isme mazbatasını vermemiş, akabinde PKK terör örgütü ’sokaklara inin’ daveti yapmış ve PKK sempatizanları Van, Hakkari, Batman başta olmak üzere bir çok vilayetimizde sokakları yakıp yıkmıştır. Adeta Devlete meydan okurcasına gerçekleştirilen olayların akabinde CHP Genel Lideri Özgür Özel, DEM Parti ve Abdullah Zeydan’a dayanak olmak için Van’a heyet göndermiştir” dedi.
Durmaz açıklamasına şöyle devam etti:
“Van’da yaşanan mazbata olayından sonra, CHP’nin de takviyesiyle şımaran terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM partili belediyeler; Mardin Büyükşehir meclis toplantısında İstiklal Marşı’nın okunmasına karşı çıkmış ve okutmamış, Diyarbakır Büyükşehir meclis salonundaki Türk Bayrağını kaldırmış, Diyarbakır Bağlar Belediyesi, ölen teröristler için heykeller yaptırıp, açılışlarını yapmış, Diyarbakır Sur Belediyesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edilmiş, Tunceli Belediyesi toplumsal medya platformu ‘X’teki resmi hesabında ismini ‘Dersim’ olarak değiştirmiştir. Kelam konusu bu gelişmeler, DEM’li belediyelerin ulusal bütünlüğümüzü yok etme, insanlarımızı ayrıştırma, vatanımızı bölme amaçlı hareketlerinin şu ana kadar medyaya düşen birkaç örneğinden ibarettir.”
“Bölücülerin siyasi kanadı DEM’li belediyelerin yaptıkları katiyetle yanlarına kalmamalıdır”
Terörle gayretin kesintisiz formda devam edeceğine dikkati çeken Durmaz, “40 yıldan fazla bölücü terör örgütüyle çaba eden Türkiye’nin, terörün hunhar aksiyonlarına boyun eğmesini dayatan, asıl manasından koparılmış demokrasi ve özgürlük klişeleri karşısında taviz vermesini amaçlayanlar istediklerini alamayacaktır. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış aziz vatanımızda devletimizin terörle uğraşı son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir. Ulusal birliğimizi ve toplumsal huzurumuzu baltalamak, mazisi asırlara dayanan kardeşlik bağlarımızı koparmak, devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğünü dinamitlemek isteyen bölücülerin siyasi kanadı DEM’li belediyelerin yaptıkları katiyetle yanlarına kalmamalıdır. Gerçekten bu bahiste İçişleri Bakanlığımız gerekli soruşturmayı başlatmış, olayların yaşandığı belediyelere müfettiş görevlendirmiştir” sözlerine yer verdi.
“Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur”
Durmaz, “Düşüncemiz kısa ve özdür; makam odasında Türk bayrağına tahammül edemeyenler, o bayrağın gölgesinde nefes almamalıdır. Belediye meclisinde İstiklal Marşımızı duymak istemeyenler, diledikleri mağaraya girip PKK marşları eşliğinde sarı torba sırasını beklemelidir. Lafa gelince Atatürk’ün partisi olmakla övünen bugünün DEM’lenmiş CHP’si, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Devletin Tunç Eli’ni gösterdiği Tunceli’ye ‘Dersim’ diyerek devlete meydan okuyan bölücülere takviye vererek, samimi Atatürkçüleri derinden üzmektedir. Genel Liderimiz Devlet Bahçeli’nin belirttikleri üzere; Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir” tabirlerini kullandı.
Durmaz açıklamasına şöyle devam etti:
“Yönettikleri belediyelerde her gün bir yenisine şahit olduğumuz eş dost akraba atamalarıyla, seçim periyodu lisanlarından düşürmedikleri ‘liyakat’ anlayışını unutan CHP’nin bölücülere olan takviyesi, ulusal birlik ve beraberliğimizi tehlikeye düşürmekte, memleketimizi kaos ortamına sürüklemektedir. Kurdukları kirli ittifakla, hasbelkader konjonktürel sebeplerle fazladan üç beş belediye alınca iktidar olduklarını sananların şımarıklığı ve bölücü aksiyonları aslında gerçek yüzlerini ortaya çıkarmakta, Allah korusun iktidarı ele geçirdiklerinde neler yapacaklarının ipucunu vermektedir. Tüm bu olup bitenlere rağmen diyeceğimiz odur ki; seçim kazanmış bir parti üzere değil de savaş kazanmış işgal kuvvetleri üzere davrananlar ne Türk Devletini ne de Türk milletini tanımamıştır. Devlet uyuyor sananlar, milleti kandırdıklarını düşünenler, yeri ve vakti geldiğinde bölücü düşlerinden uyanıp gerçekle yüzleşeceklerdir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, milletimizin emanet ettiği belediyelerde, insanlarımızı etnik kökenleriyle, inançlarıyla ayrıştırmadan, halka hizmet hakka hizmet anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz.”
İHA
