Evlilik öncesi devirde kimi sorular çiftlerin başını karıştırıyor. Bu evlilik geriliminden fazla güvensizliği işaret ediyor.
Şüphesiz her çiftin hayali keyifli bit yuva kurmak. Lakin evlilik etabı gelip çattığında çiftler kimi olumsuz kanılarla baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik gerilimi olarak tanımlarken, beliren kimi soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin gerilimden çok güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor.
Bağımlılık duygusu, yanlış irtibat nedeni
İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık hislerine değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik gerilimi bir insanın evlenmeden evvelki vaktinde ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan dolayı aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her vakit ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kez aşık oldukları şahsa vakitle bağımlılık geliştirirler. Aşkın birinci etabında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Lakin daha sonra bağlılık dediğimiz öge yerini vakitle bağımlılığa bırakır. Bağlılık beşerler ortasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Fakat bağımlılık bunun tam bilakis insan üzerinde gerginlik ve gerilime neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma tesirini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından dolayı, aklındaki soru işaretlerine verilecek karşılıkları daima ertelemektedirler. Bu durum evlilik basamağına kadar gelmektedir. Evlilik basamağında ise bu durum, insanların flört vakitlerinde olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan ötürü akılda cevaplanmayan sorularla birleşip vakitle kişi üzerinde büyük gerilime neden olmaktadır. Bu gerilim ise bağlantılarda önemli bir formda ayrılığı tetiklemektedir.” dedi.
Bu soru işaretlerine dikkat!
Evlilik öncesi gerilimin, kişinin evlenmeden evvelki vaktinde aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği deneyimlerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, hürmet, şefkat ve aşkı azalır mı? Takviyesi azalır mı?’ Bu sorular evlilik gerilimini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu endişeye bir de bu soru işaretleri eklenince gerilim katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ancak çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek manasına gelebilir. Zira kişi bu soruların getirdiği gerilimle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu.
Ailelere büyük vazifeler düşüyor
Evlilik öncesi gerilimi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük misyon düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte gerilime girip tasaya kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin hakikat seçim olup olmadığını sorgulayarak da gerilime girebilirler. Bu durumda ailelere düşen misyonlar çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilgilerindeki hoş yaşanmışlıkları ve hayata dair çabalarını örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve hoş istikametlerini çiftlere karşı lisana getirmeleri gerilimi büyük ölçüde azaltacaktır.” formunda konuştu.
Durumun bu formda de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu meseleler ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Ferdî gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ancak önemli manada bu meselelerin en sağlıklı tahlili bu alan ile ilgilenen bir psikologdan takviye almaktır.” dedi.
Çevrenizdekiler sizi gerçek mu yönlendiriyor
İlişkilerde çevresel faktörlerin de bağın seyrini etkileyebileceğini tabir eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapan bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok uygun yapmak ve buna nazaran müdahale müsaadesi vermek ya da vermemek gerekiyor. Şayet 3’üncü şahıslar bağlantınız ve partneriniz hakkında daima olumsuz cümleler kuruyorsa, makus lisanla eleştiriyorsa ve olumsuz savlar ortaya atıyorsa buna mutlaka ‘dur’ demeniz gerekir. Lakin 3’üncü şahıslar münasebetinizi destekliyor, ilginiz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” tabirlerini kullandı.
İHA
