Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Refah’a akınlarının durdurulması için acil ek önlem alınmasını talep eden Güney Afrika’nın kelamlı argümanlarını dinledi. Güney Afrika heyeti, “Saat başı ortalama iki anne ve dört çocuk öldürülüyor” sözlerini kullanarak, “Refah’a hücum soykırım emeli taşıyor” dedi.
Güney Afrika, Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda Milletlerarası Adalet Divanı’ndan İsrail’in Refah’a hücumlarının durdurulması için acil ek önlem alınmasını talep etti. Güney Afrika’nın acil önlem talebi, İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakla suçlandığı dava çerçevesinde gerçekleştirildi. Güney Afrika heyeti, İsrail’in Gazze halkının son sığınağı olan Refah’ta Filistinlilere “son darbeyi” indirmekte olduğunu söz ederek, mahkemeye çok geç olmadan soykırımı durdurma daveti yaptı.
“Devam eden soykırım, insanlığın vicdanını sarsıyor”
Güney Afrika’nın Hollanda Büyükelçisi Vusi Madonsela, Gazze’de devam eden soykırımın insanlığın vicdanını sarstığını ve Güney Afrika’nın soykırımı durdurmak için mahkemeye döndüğünü söyledi. İsrail’in hücumlarının Gazze’yi haritadan silme noktasına getirdiğini vurgulayan Büyükelçi Madonsela, “İsrail’in soykırım aksiyonlarını önlemek için önlem almasını emreden birinci Memleketler arası Adalet Divanı kararından bu yana İsrail, mahkemenin bağlayıcı buyruklarını kasıtlı bir biçimde ihlal ederek Filistinlilere yönelik ataklarını artırdı” dedi.
“Saat başı ortalama iki anne ve dört çocuk öldürülüyor”
Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim, İsrail’in ocak ayında birinci sefer mahkemeye çıkmasından bu yana çoğunluğu bayan ve çocuklardan oluşan en az 11 bin 500 Filistinliyi daha öldürdüğünü tabir etti. Hassim, “İsrail, mahkemenin ihtiyadi önlemlerinin tamamını ihlal ettiği için, Güney Afrika mahkemeye yine müracaat etmek zorunda kaldı. Saat başı ortalama iki anne ve dört çocuk öldürülüyor. Akınlar, mahkemenin bağlayıcı buyruklarına karşın gerçekleşmiştir” dedi.
İsrail’in Refah’a ataklarının başlamasından bu yana 600 bin Filistinlinin bulundukları yeri terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Hassim, “Gazze’deki Filistinliler inançta değil. Hala devam eden ve ağırlaşmakta olan bir soykırıma maruz kalıyorlar. Gelecekleri meçhul durumda” dedi.
Güney Afrika heyetindeki hukukçulardan Vaughan Lowe ise Refah’taki askeri operasyonun Gazze ve Filistin halkının yok edilmesinin sonuncu adımı olduğunu söyledi. Lowe, “Güney Afrika, mahkemeye Refah için geldi. Ancak mahkemenin verebileceği buyrukla soykırımdan korunmaya muhtaçlık duyanlar, ulusal, etnik ve ırksal bir küme olarak Filistinlilerin tamamıdır” dedi.
“Refah’a akın soykırım maksadı taşıyor”
Güney Afrika’yı temsil eden hukukçulardan Profesör Max du Plessis ise, Refah’a akının soykırım hedefi taşıdığını söyledi. Gazze’de devam eden soykırımın en ölümcül kısmının Refah’ta yaşandığını vurgulayan Plessis, “Güney Afrika’nın mahkemeye yine müracaat ederek İsrail aleyhinde ek ve yenilenmiş ihtiyadi önlemler talep etmesini gerektirecek kaideler kelam konusu” dedi.
Uluslararası Adalet Divanı’nın geçtiğimiz aylardaki kararlarına karşın İsrail’in bu kararları çiğneyerek tıka basa dolu hale gelen Refah’ı kuşatma altına alıp bombaladığını vurgulayan Plessis, “İsrail’in sivilleri daha evvel gitmeye yönlendirdiği Refah’a devam eden taarruzları, ’soykırım amacına’ açık bir biçimde işaret etmektedir. İsrail’in 1 milyondan fazla Filistinliyi Refah’a ittikten sonra burada tam manasıyla bir bombardıman gerçekleştirmesi, bunları yaparken de bölgeyi büsbütün kuşatma altına alarak halkı açlığa mahkum etmesi, bu niyete kanıt teşkil eder” dedi.
İsrail’in “tahliye bölgelerinin” büsbütün gösteriş hedefli olduğunu ve sadece Filistinlilerin hayatlarını daha da büyük tehlikeye soktuğunu vurgulayan Plessis, “Refah’ın sığınılabilecek bir yer yahut bir inançlı bölge olarak tanımlanması, acımasız bir çarpıtmadır” dedi.
Uluslararası Adalet Divanı, ocak ayında İsrail’in soykırımı engellemek ve insani yardım geçişini sağlamak için elinden geleni yapmasını emretmiş ancak askeri atakların sona erdirilmesi için ihtiyadi önlem kararı almaktan kaçınmıştı. Mahkeme, mart ayında verilen ikinci bir buyrukla, İsrail’in Gazze’deki insani durumun uygunlaştırılması için yeni tedbirler alması gerektiğini açıklamıştı. Bir müddet evvel Türkiye ve akabinde Mısır, Güney Afrika’nın BM’nin en üst seviye mahkemesi Milletlerarası Adalet Divanındaki davasına müdahil olacağını açıklamıştı.
İsrail’in kelamlı savunması yarın dinlenecek
Uluslararası Adalet Divanı, yarın da Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasını “tamamen asılsız” ve “ahlaken iğrenç” olarak tanımlayan İsrail’in savunmasını dinleyecek.
İHA
