Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret eden Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim ki terör olayları da biterdi. O nedenle Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla hakikat bulmuyorum” dedi.
Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 6-8 Ekim olayları davasında 42 yıl mahpus cezası alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaretin akabinde cezaevi önünde açıklama yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeni bir siyaset lisanına gereksinim olduğunu da her iki kıymetli siyasetçi arkadaşımız lisana getirdi” dedi.
“Ben Türkiye’de hiç kimsenin fikirlerinden dolayı mahpusa atılmasını istemem”
Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamasında, “Türkiye’nin meselelerini yakından takip etmeleri beni çok keyifli etti. Demirtaş, sivil siyasetin öncüsü. Türkiye’de herkesin huzur içinde yaşamasını, memnun yaşamasını dilek ediyor. Türkiye’yi yakından izliyor, dünya siyasetini yakından izliyor, Kozağaçlı da birebir halde. Hasebiyle bizim vazifemiz yeni bir siyaset lisanını, Türkiye’yi hâkim kılmak. Türkiye’deki bütün arkadaşların, bütün yurttaşların, bütün dostların huzur içinde yaşamasını, sağlıklı yaşamasını, barış içinde yaşamalarını, fikirlerini özgürce lisana getirmelerini istek ediyoruz. Ben Demirtaş’ı uzun müddettir izliyorum. Kendisini yakından görmem, uzun bir sohbet gerçekleştirmemiz benim açımdan son derece faydalı oldu. Türkiye siyasetini de konuştuk, komşularımızla olan gelişmeleri konuştuk, dünya siyasetini konuştuk. Az evvel de söz ettim, yeni bir siyaset lisanına gereksinim olduğunu da her iki kıymetli siyasetçi arkadaşımız lisana getirdi. Nitekim barıştan yana, huzurdan yana, birlikte yaşamaktan yana, sivil siyasetin ne kadar değerli olduğu vurgulandı esasen. Hasebiyle bu çerçevede bir görüşme yaptık. Ben Türkiye’de hiç kimsenin niyetlerinden dolayı mahpusa atılmasını istemem. Kanıyı hürmetle karşılarız. Kendilerinin niyetlerine katılırız yahut katılmayız, o başka bir şey lakin bir kişinin kanılarını söz etmesi son derece kıymetlidir ve demokrasilerde bu türlü olması gerekir” dedi.
“Ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz”
Huzur içinde yaşamak istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “İki pahalı arkadaşımız da benim siyaset konusunda ve Türkiye’de problemlerin tahlili konusunda ne kadar samimi olduğumu biliyorlar aslında. Hasebiyle ben olaylara bu çerçevede yaklaşıyorum. O periyot iktidar, bir anayasa değişikliğini terör olayı üzerinden referanduma sunmak istiyordu. Bu Türkiye açısından çok daha büyük meseleler oluşturacaktı ve biz buna pürüz olduk. Münasebetiyle bizim bakış açımız Türkiye’de huzurun olması, yeni bir sivil siyaset lisanının gelişmiş olması, terörün sona ermesi, Orta Doğu coğrafyasından huzurun ve barışın olması, Türkiye’de insanların huzur içinde yaşamaları, herkesin kimliğine hürmet duyulması. Bu çerçevede zati ortamızda rastgele bir ayrılık da yok. Münasebetiyle niyetlerimizi rahatlıkla tabir edebiliyoruz. Ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. İki bedelli siyasetçi arkadaşımız gençlerin yurtdışına gidişleriyle ilgili telaşlarını da lisana getirdi. Doğrudur, gençlerin yurtdışına gitmeleri, geleceklerini yurtdışında aramaları hakikaten tasa verici bir olay. Türkiye’nin bu sorunu çözmesi lazım. Gençler ’ev alamayız, otomobil alamayız, kanılarımızı tabir edemiyoruz’ diye öteki beklentiler içine giriyorlar ve Türkiye maalesef en kıymetli varlıklarını kaçırıyor” formunda konuştu.
“Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı”
Türkiye demokratikleşmediği sürece olağanlaşmanın olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Normalleşmenin temel kuralı demokratikleşmedir, niyetlere hürmettir, herkesin fikrini özgürce söz edebileceği bir ortamın oluşturulmasıdır. Lakin siz hala otoriter yapıyı sürdürür ve otoriter yapıyı güçlendirmeye kalkarsanız zati dilek etseniz de demokratikleşme olmaz. Yani işin özünde demokrasiyi bütün kurumlarıyla, fikirleriyle lisana getirmek ve bunları yaşatmaktır. Şayet bunlar olmazsa aslında ’demokrasi’ dediğiniz şey gelişmez. Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim ki terör olayları da biterdi. O nedenle Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla yanlışsız bulmuyorum” sözlerini kullandı.
İHA
