featured

Cici Film İncelemesi

Netflix top 10 listesinden bir filmle karşınızdayım. Berkun Oya’nın yönetmenliğindeki bu filmimiz 16 yaş ve üstü için uygundur, uygun görülmüştür. Filmin konusu artık günümüzde her 10 kişiden 6’sının dilinde olan çocukluk travmaları. Fakat bu filmde izlediğimiz hikâye gerçekten bir çocukluk travması mı bunu konuşacağız. Sert bir baba, Pasif bir anne, 3 tane çocuk, hastanenin bile olmadığı bir Köy hayatını yaşıyorlar, Baba biraz sert, Anne biraz ketum, çocukların kendince hayalleri var ve babalarının kendilerini anlamadığını düşünüyorlar ama bunu hiçbir şekilde ifade etmiyorlar.

Baba ortanca çocuğu bir gün hortumla ıslatıyor ve bu, ailede büyük bir tramvaya neden oluyor. Bak sen.! Neymiş efendim babası bir yaz günü hortumla ıslatmış. Baba bir şekilde hakkını rahmetine kavuştuktan sonra, anne bir gecede bütün çocukları toplayıp Ankara’ya yerleşmeye karar veriyor ve bu sırada daha belki de ortaokula bile gitmeyen büyük kızımızın çocukluk aşkı köyde kalıyor ve kızımız travma yaşıyor. Bak sen.! bu konu 2 saati aşkın bir sürede işleniyor. Film bitmek bilmiyor. Drama dram ekleniyor. Abartılı travmalar yaşanıyor. Acaba gerçekten bunlar bir travma mı?

Tabii ki insanların küçüklükte yaşadığı olaylar, Hazin olaylar özellikle, insanlarda travmaya sebep olabilir. Bunu belki o an bilmezler. Yıllar sonra bir anda başka bir şeyden dolayı ortaya çıkabilir. Ve evet bu bir travmadır. Fakat o zamanlara baktığımızda Hangimizin anne babası böyle şeyler yapmadı. Travma bilinmiyordu ki. Şu an birtakım popüler kültürün esiri olmuş psikiyatrlar, terapistler tarafından çok fazla dile dolansa da bütün kitaplar bunun üzerine yazılsa da her şey travma değildir arkadaşlar. Hatta travmamız varsa bunu çoğu zaman bilmiyoruz bile. Ne olduğunu bilmiyoruz. Bir travmadan dolayı bu kadar depresyona girmiyoruz. Sadece bu travmalar bize hayatımızın belli noktalarında etkiliyor. Hayatımızın belki de yüzde 20’sini etkiliyor ama biz bunun travma olduğunu bile bilmiyoruz. Depresyon hırkasıyla dolaşmıyoruz. Sürekli travman var travman var diye yani.

Bir babanın çocuğunu yaptığı bir yanlıştan dolayı hortumla ıslatması mesela bu filmde. Hortumla durduk yere baba ıslatmıyor çocuğu. Durduk yere arkadaşını hortumla ıslattığı için, Vay efendim sen onu nasıl yaparsın gülersin Al sana. Sana yapıyorum sen de gül şimdi. Baba çok sakin biriydi çok mutlu biriydi de bir anda Hadi bakayım ben şimdi seni küfürler ederek ıslatacağım diye değil zaten. Ortada bir ıslatma, ortada bir hortum durumu vardı. Baba zaten sert birisiydi. Çocuklar o adamın sert Olduğunu biliyorlardı. Adam aldı sen öyle mi yaparsın Al sana şaka. Yani o çocuğa belki o an travma yaşattı diyeceğim ama değil yani. Travma böyle bir şey değil. Üzücü mü tabii ki üzücü. Bir çocuğun kalbini kıran bir davranış mı? Başkalarının önünde yapıldığı zaman özellikle, tabii ki kalp kıran bir davranış. İnsanın ruhunu etkileyen bir davranış ama o kadar. Travma bu kadar basit bir şey değil. Filmin sonunda göreceksiniz. O konuyu zamanında filmin sonunda ortaya çıkan konuyu, çocuklar zamanında bilselerdi, belki o zaman o bir travma olurdu. Ama filmin sonunda öğrendikleri şeyi, hepsi 30 yaşın üstünde büyük yetişkin insanlarken öğrendiklerinde O da bir travma değil artık ya. Çünkü küçükken bazı olaylar Bazı duygular bize ağır gelebilir, bunları kaldıramayabiliriz. O zaman bu bize bir travma yaşatır. Çünkü daha tecrübemiz yok. Bazı duygular hakkında, bazı duyguları daha yeni yeni yaşıyoruz küçükken. Ama büyüdüğün zaman insanların ölümünü görüyorsun, en yakınlarının hastalıkları görüyorsun, acılar çekiyorsun, evleniyorsun, bir şekilde boşanıyorsun, çocuk oluyor, çocuğun sıkıntıları. Bunlar hep insana üzüntü verse de bir yandan da bizim Metanet duygumuzu arttıran olaylar. Büyüdüğünde bazı şeyler bu kadar travma yapmaz. Sen işte o dediğim filmin sonundaki olayı, Filmin başında çocukken bilseydi, belki o bir travma olabilirdi.

Travma bir kenara bırakalım, Nur Sürer özellikle oyunculuğu harika ben Bunu söylemeye utanıyorum, haddim bile değil efsane bir kadın. Allah uzun ömürler versin kendisine. Okan Yalabık o rol Sanki onun için biçilmiş kaftan. Sanki Okan kendi özel hayatında da öyle birisi gibi. Aşırı yakışmış. Filmde bir naz karakterimiz var aşırı doğal. Oyunculuklar hakkında söyleyecek hiçbir şey yok Hepsi çok güzel olmuş. Olgun Şimşek efsane. Fakat daha güzel daha akıcı işlenebilir miydi işlenebilirdi. O da Berk Oya’nın tarzı saygı duyuyoruz. Bu filmi izlemezseniz bir şey kaybetmezsiniz ama izleyin, Tabii ki izleyin. Sizin de bir fikriniz olsun, kültürel bir bakış açınız olsun.  Herkese iyi seyirler dilerim…

Cici Film İncelemesi

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin