Uzmanlar yaptıkları araştırmalarda depresyona daha kolay giren kadınların, genelde obezite ile mücadele eden kadınlar olduğunu belirtiyor. Onlara göre ruhsal denge için fiziki özellikler çok önemli.
Çağımızın hastalığı obezite depresyonu tetiklerken, depresyonda obeziteyi tetikliyor. Yani her iki hastalıkta birbirleri ile doğru ilişkili. Uzmanların yaptıkları araştırmalarda kadınlar depresyona girdiklerinde daha fazla yeme ihtiyacı hissediyorlar. Bu durum onların hızlı kilo almasını sağlarken, depresyon nedeni ile hareketsiz olan vücut bu kilolardan kolay kurtulamıyorlar.
Kadınların kilo problemleri dönemsel olarak hep yaşanan bir durumdur. Fakat bunun aşırı boyutlara ulaşması ciddi bir hastalıktır. Bu hastalık beraberinde psikolojik sorunları da getirebiliyor. Kadınlar vücutlarını beğenmedikleri zaman ciddi depresyonlara girebiliyorlar. Bu nedenle obezite ciddi bir depresyon sebebidir.
Uzmanlar bu gibi hastalıklara yakalanmamak için sürekli olarak kontrollü yaşanması gerektiğini savunuyor. Kontrollü olmak bir zaman sonra yaşam tarzına dönecek ve bunun için ayrı bir çaba sarf etmeyeceksiniz. Sağlıklı yiyecekleri tüketmek, hamur işi ve tatlılardan olabildiğince kaçınmak, evden bisküvi, cips gibi ürünleri uzaklaştırmak aslında çok zor bir durum değildir. Ekmeğinizi sofranızdan uzaklaştırabilir, sınırlı şekilde ekmek tüketebilirsiniz. Bunun yerine bol salata, yoğur, yeşillik tüketebilirsiniz. Bu kontrollü yaşam tarzı bir süre sonra alışkanlığa dönüşecek ve siz kontrol etmeseniz dahi vücudunuz diğer besinleri istemeyecektir. Bu şekilde hem vücudunu sevip hem de depresyon riskini azaltmış olacaksınız.
