Günümüz şartlarının değişmesi ve ekonomik bunalımların başlaması ile birlikte çok sayıda insanın depresyon hastası olduğunu biliyoruz. Aşırı kaygılanmadan kaynaklı depresyon hastalığı, kendi kendinizi yiyip bitirmenize neden oluyor.
Birçok hastalığın kökenine bakıldığında stres faktörünün etkin bir şekilde rol oynadığını görüyoruz. Aslında strese bağlı oluşan bu hastalıklar bazen de hastalık oluşması neticesinde de oluşabiliyor. Misal aşırı kaşınmaya neden olan bir egzama hastalığı, hastanın gece boyunca uyku uyumamasına bu durum da zamanla uyku uyuyamayan hastanın gergin olmasına ve sürekli stresli olmasına neden olabiliyor. Ancak egzamanın oluşma sebeplerine bakarsanız stres faktöründen kaynaklandığını da görürsünüz. Bu durum aslında “yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar” esprisine benziyor. Aslında bu durum da her ikisi de doğrudur şeklinde bir mantıkla ortaya çıkıyor. Hastalığınız stresinizin oluşmasına ya da ilerlemesine neden oluyor. Aynı zamanda stresli olmanız da hastalığın oluşmasına ya da hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Bu yüzden hem hastalığın tedavisi için ne gerekiyorsa bunu yapmak gerekir, hem de psikolojik olarak kendinizi rahatlatmanız gerekir.
Aklı rahat olan ve etrafında olan bitenleri çok fazla umursamayan insanların daha geç yaşlandıklarını, yaşlanma belirtilerini çok uzun zaman sonra gösterdiklerini görürüz. Bunun temel sebebi insanların stresin etkisini vücudun görmesini engellemek için akıllı ve mantıklı hareket etmeleri olarak görülmektedir.
