Karabük’te yaşayan 46 yaşındaki Emel Dağ, 2 yıl evvel hastanede kan kaybından kaybettiği kızı için harcadığı 90 bin liralık paranın iadesi için açtığı davayı kazandı.
2022 yılı Mart ayında meydana gelen olayda Saliha Parıltı Dağ (19), Ankara’da özel bir hastanede gördüğü kistik fibrozis tedavisinin akabinde memleketi Karabük’e döndü. Genç kız bir müddet sonra rahatsızlaşınca kaldırıldığı Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ambulansla Ankara’da tedavi gördüğü özel hastaneye sevk edildi. Hastanenin ağır bakımına alınan genç kızın yakınlarından 90 bin lira istendi lakin aile bu parayı sonraki gün borç bularak ödeyebildi. Tedaviye alınan genç kız, 17 Mart’ta ömrünü kaybetti. Emel Dağ, kendilerinden istenen 90 bin liranın geri iadesi için Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme anneyi haklı bularak, paranın faiziyle birlikte geri ödenmesine karar verdi.
Anneler Günü’nde kızının Kapullu Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret eden Emel Dağ, “Çok kan kaybediyordu, bir süreç yapılması gerekiyordu. Hastane bizden o vaktin parasıyla 90 bin lira talep etti. Bu fiyat alınmazsa hiçbir süreç yapılmayacağı söylendi. Bana senet imzalattılar. Sonraki gün borç bulduk ve kızım için süreç başlatıldı lakin kızım çok kan kaybetmişti ve maalesef kızımı kaybettik” dedi.
Paranın iadesi için hastane hakkında dava açtıklarını tabir eden Dağ, “Adalet yerini buldu. Çok keyifli oldum. Yapılan haksızlıklar vardı. Onlar da dokümanlarla ispatlandı. Bana yapılanlar diğer hastalarımıza yapılmasın, mağdur olmasınlar. Benim annelik hislerimden faydalandılar. Zira kızım çok acı çekiyordu orada” diye konuştu.
Dağ, kızı ile tıpkı hastalığı taşıyan 19 yaşındaki oğlu Dağhan’ı karaciğerinden bir kesim vererek hayata bağladığını kaydetti. Organ bağışının kıymetine dikkat çeken Dağ, “İnanın organ bağışı çok değerli, hayat kurtarıyor. Lütfen geri durmayın, geri çekilmeyin. Yaşadığım süreci bilmiyorum ancak hekimimize çok teşekkür ederim. Daima yanımızda oldular. Oğlum sağlıklı ve tedavilerimizi sürdürüyoruz. Daha da uygun olacağız inşallah” tabirlerine yer verdi.
Avukat Mehmet Güngör, “2022 yılı Mart ayında 90 bin lira, bugünkü karşılığı yaklaşık 500 bin liraya tekabül eden parayı alıyorlar, sonrasında süreçlere devam ediyorlar. Hasta 8 Mart’ta hastaneye ulaşıyor, bir gün sonra 90 bin lira para ödeniyor. 17 Mart’ta hastamız maalesef hayatını kaybediyor. Acil ağır bakım hastasından para alınmaması gerektiği ile ilgili özel hastaneye müracaatta bulunduk. Bu ödenen fiyatın geri verilmesini talep ettik fakat bunu kabul etmeyince dava açtık. Uzman raporunda hastanenin bu parayı bizden haksız olarak aldığı ve hatta bu paranın Toplumsal Güvenlik Kurumuna fatura edildiği ve ayrıyeten buradan da tahsil edildiği görülmüş ve bu formda davamızın kabulüne karar verilmiştir. Şu anda davamız istinaf aşamasındadır” dedi.
Güngör, hastane hakkında ikinci davayı açmaya hazırlandıklarını aktararak, “Ayrıca hastamızın bu biçimde vefat etmesine neden olan bant ligasyon süreçleri maalesef hastanenin yanlışlı tedavisi sonucu meydana geldiği için onunla ilgili de teşebbüste bulunduk. Hastaneye müracaatta bulunduk. Onun sonucunu bekliyoruz. Olumsuz gelmesi halinde onunla ilgili de maddi ve manevi tazminat taleplerimizi içerir davamızı da ayrıyeten açacağız” biçiminde konuştu.
İHA
