Kovid-19 salgının Türkiye’de etkisini göstermesinden sonra, teşhis aşamasında en çok kullanılan sağlık ekipmanlarının başında ‘Bilgisayarlı Tomografi’ (BT) geldi. Beyin, kalp-damar, kas-iskelet, akciğerler gibi organların ve organ sistemlerinin görüntülenmesinde sıklıkla BT sistemleri bir tanı aracı olarak kullanılıyor. Yapılan bilgilendirmede; Siemens Healthineers tarafından da üretilen yeni nesil BT sistemleri, kovid-19 salgınında hastalığın akciğer bulgularının tespitinde, takibinde ve tedavinin planlanmasında yoğun olarak kullanılıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Türk Toraks Radyolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Recep Savaş, BT’lerin etkin olarak kullanıldığını şu rakamlarla ifade etti: “Salgın döneminde çekilen akciğer BT tetkik adedi net olarak bilinmemekle beraber bu sayının 600-700 bin civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Kovid-19 salgınında çekilen yüksek sayıda akciğer tomografileri bir anlamda ‘akciğer taraması’ olarak da görülebilir.”
Radyasyon riski
Kovid-19 teşhisi ile en az bir BT çekimi ve ardından yürütülen tedavinin takibinde bir hastaya yaklaşık 3 ile 6 kez BT çekimi yapılabiliyor. Bu çekimler de hastalara verilen radyasyon dozunda belli soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Mehmet Ertürk, yeni nesil teknolojilerde radyasyon miktarının minimum düzeyde olduğunu vurgulayarak, “Bu konuda çalışmalar bulunuyor ve önemli mesafeler de kat edildi. Örneğin, maruz kalınan dozu önemli derecede azaltan kalay filtre sistemi bulunuyor. Bu sistem sayesinde kovid-19 pnömonisi ya da akciğer kanseri şüphesi ile akciğer tomografisine ihtiyaç duyulan hastalarda radyasyon dozunun neredeyse bir akciğer röntgeni seviyesine kadar indirilebildi. Ayrıca, raporların etkin okunmasını sağlayan yapay zeka uygulamaları da hastaya verilecek ilacın en aza indirilmesini sağlayarak bu anlamda riski azaltmaya yarıyor.” dedi.
