Aşk bazen bir bakışta bazen bir dokunuşta bazen de bunların hiçbiri olmadan sadece size ulaşan bir yazıda gizlidir. Bedenen bir titreyiş ve hormonal değişiklikler vs. olsa da aslında aşk ruhun özünde merkezinde gerçekleşen bir olgudur.
Aşkın ilk oluşma aşaması çoğu zaman bir bakışma da ve bir dokunuşta gizlidir. Ancak bazen bunların hiçbirine ihtiyaç da duymayabilir. Aşık olunduğunda vücutta ciddi değişimlerin olduğu, kalp atışından kanın vücuttaki akış hızına kadar birçok faktörün değişikliğe uğradığı kesin olarak bilinse de aşk, aslında beden de değil ruhta gerçekleşen bir olgudur. Ruhun merkezinde oluşan aşırı samimiyet halk arasında ‘içim ısındı’ şeklinde de tarif edilebilir.
Aşk aslen sureti görmekle beraber mümkün olur. Asıl aşk suretin akla kazınması ve bir daha çıkarılmaması şeklinde gerçekleşir. Surete aşık olan kişi, aşığına hiçbir zararın dokunmaması için canını feda edebilecek düzeye gelir. O yüzden aşkta mantık aranmaz sözü toplum arasında yaygınlaşmıştır. Aşkın olduğu yerde göz kör olur, kulak duymaz olur, mantık işlemez olur. Kendiniz için veya aileniz için bir şeyin doğru olup olmaması sizin için bir şey ifade etmez olur. Bu durum da yine halk arasında ‘gönül ferman dinlemiyor’ şeklinde yaygınlaşmıştır.
Aşkın ne zaman ve ne şekilde olacağı da hiçbir zaman bilinemez. Bu durum da yine halk arasında ‘kurşun adres sormaz’ şeklinde bilinir.
Kısacası bu topraklarda yaşayan hemen herkesin aşkı gerçek manada anladığı ve yaşadığı gözlemlenmektedir. Büyük aşk efsaneleri Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ve Kerem ile Aslı gibi gerçek aşk kahramanları hep bizim toplumumuzun içerisinden çıkmıştır. Bunun sebebi toplum olarak aşkın ne olduğunu biliyor olmamızdan kaynaklanmaktadır.
