Günlük hayatın koşturmacası nedeniyle hemen herkesin dilediği kadar uykusunu alamadığını biliyoruz. Gün içerisinde sürekli yorgun halde olan bedenler, sonraki gün yine aynı yorgunluğu, sonraki gün tekrar aynı yorgunluğu hissettiği için bir yerden sonra sıkıntılar oluşmaya başlıyor.
Günlük hayatın koşturmacası, plastik gibi bünyemize zararlı olabilecek kimyasal maddelerin gün içerisinde kullanım oranının gittikçe artması, sürekli tüketmekte olduğumuz besinlerin içerisinde farklı kimyasal maddelerin ve koruyucu tedbiri olan hormonların kullanılması gibi faktörler bünyemizin yorulmasına neden oluyor. İster istemez zamanla vücudumuzda ciddi sıkıntıların oluşmasına neden olan bu tür durumlar, ilerleyen zamanlarda telafisi mümkün olmayacak duruma gelebiliyor. Gün içerisinde zaten çok yoğun bir şekilde zararlı maddelere maruz kalan, ultraviyole ışınlara ve telefonlar da dahil olmak üzere tüm elektronik cihazlardan çıkan radyasyona maruz kalan bedenimiz dinlenmek için fırsat bulamıyor. Tüm bu sıkıntılara maruz kalmasına rağmen bir de uyku saatlerimizde düzensizlik olunca vücudumuz tehlike sinyallerini yakmaya başlıyor.
Bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre gün içerisinde yoğun çalışan ve uykusuzluk çeken bireylerin kalp sağlıklarının normal koşullarda çalışan ve düzgün uyuyan bireylere göre çok daha sıkıntılı durumda olduğunu tespit etti. Yapılan araştırmalar neticesinde uykusuzluğun kalp krizlerine neden olabilecek düzeyde ileriye gidebileceği söylendi.
Uykusuzluğun vücudun yenilenmesine de fırsat vermediği için deride de ciddi sıkıntılar oluşturduğunu biliyoruz. O yüzden uyku saatlerimizi mutlaka düzene sokmalı ve gün içerisinde sıkıntılı duruma düşmemeye özen göstermeliyiz.
