Türk Hava Kuvvetleri’nden emekli olmadan evvel güvenlik taburlarına yakın dövüş eğitimleri veren, ulusal judo ve güreş sportmeni Dursun Parlak, 61 yaşına gelmesine karşın ağır bir idman temposuyla çalışarak muvaffakiyetten muvaffakiyete koşuyor. Hayatını spora adayan ve 5 sene evvel 56 yaşındayken birinci sefer doktora giden Parlak, azmi ve çalışkanlığıyla gençlere örnek oluyor.
Dursun Parlak, Yalova 90. Yıl Spor Salonu’nda judo ve güreş ekipleriyle idmanlar yapıyor. 1983’te Türk Hava Kuvvetleri’nde uçak makinisti olarak misyona başlayan Parlak, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine sporculuk hayatını anlattı. Orduda son 10 yılını Hava Kuvvetleri Gücü Hizmet Kısım Komutanlığı Spor Genel Koordinatörlüğü’nde geçirdiğini söyleyen Dursun Parlak, burada güvenlik taburlarına hocalık yaptığını lisana getirerek, “Judo ve güreş yaptım. Güvenlik taburlarında göğüs göğüse muharebe, yakın boğuşma hocaları oldum. Onlarla ilgili dersler verdik. Judoda en son 29 Ekim’de Makedonya’da Balkan şampiyonu oldum. Güreşte Veteranlar Dünya Şampiyonası’nda maç yaptım. Bir sürü ülkeyle karşılaşmalar yaptım. Milletlerarası hakemlik yaptım. Ulusal grup formasıyla dünyanın bir sürü yerinde ülkemi erdemle, gururla temsil ettim” dedi.
Sporun kendisi için bir hayat biçimi olduğunu anlatan Parlak, haftanın en az 3-4 günü ağır bir halde spor yaptığını tabir ederek, “Spor yapmasam da günde en az 10-15 bin adım yapıyorum. Otomobile binmem. Genelde yürüyerek her tarafa gittim. Sporun yanında harikulade bir çevreciyim. Bilhassa sigara konusunda çok hassasım. Sigara içen arkadaşım bile olmasın. Gençleri bilhassa yolda çevirip onları sigara bırakmaya ikna ederim, özel metotlarımla. Birçok beşere sigarayı bırakmada vesile oldum” açıklamasında bulundu.
“Doktora gittiğimi hatırlamıyorum”
Dursun Parlak, sporun sağlıklı hayat için kıymetine değinerek, şunları söyledi:
“Hastane olarak da hiç doktora gittiğimi hatırlamıyorum. Bundan 5-6 sene evvel, Yalova’da böbrek taşım vardı. Onunla ilgili ağrı kesici iğne vurulmaya gittim. Vurulurken hemşire, doktor herkesi topladılar ilginç bir olay diye monitörün başına. Ben de herhalde kıymetli bir şey var dedim. Meğerse ben hayatımda sıhhat sistemine birinci kez giriyormuşum. Bugüne kadar tabiplere kayıt olmamışım. O da benim için çok hoş bir anekdot oldu. Spor hayat biçimi olarak da bana, memnunluğu, huzuru, sıhhati veriyor. Ben her spordan sonra meskene gittiğim vakit bugün günün en memnun insanıyım. Her gün de söylerim. Yürümek bilimsel olarak da memnunluk hormonunu tetikleyen, huzur veren bir şey. Benim olumlu her şey yürürken aklıma gelir. Herkese spor tavsiye ediyorum. Bu yaşta hala meydan okuyorum, hala Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’n gideceğim. Güreş de bitti. 60 yaşına kadar güreş, judo da 75 yaşına kadar. Siyah kemerde judocuyum. Zevkle severek yapıyorum.”
“Kötü alışkanlıklardan kurtulması için ömrüm bitene kadar gençlerle olacağım”
3 tane kızı ve 5 torunu olduğunu anlatan Parlak, “Tabii onlar benimle gurur duyuyorlar lakin eşimle biraz tartışıyorum. O büsbütün kendisine vakit ayırılmasını istiyor. Bizim bu seviyede üst sportmen olmamızı iddia edemiyor. Bundan sonra ne yapacaksın diyor ancak o da haklı. Bazen beni bu türlü terli görünce ölecek diye ağlıyormuş. Kendi anlatıyordu. Bilmediği için sporun profesyonel boyutunu. Bu seviyede spor yaparsak sevk alıyoruz. Şu anda yaptığımız spor bile az. Daha üst seviyede yapıyoruz. Bu da bize keyif veriyor, bu gençlerle bir antrenman yapmak. Onları bir maksada yönetmek benim için çok büyük memnunluk. Hedefim daima gençlere dokunmak, onlara hayatlarında bir ışık verebiliyorsak çok kıymetli bir olay. Onlara dokunmak benim hayatım için en büyük ömür gücü, hayat iksiri. Her vakit da onlarla olacağım. Makûs alışkanlıklardan kurtulması için bütün ömrüm bitene kadar onlarla olacağım” dedi.
Güreş atleti Nazım Ahmet Kocabaş da, Dursun Parlak’ın kendileri için pahalı bir hoca olduğunu söyledi. Güreşte Veteranlar dünya üçüncüsü olan antrenör Nurettin Aras, Dursun Parlak’ın geçlere örnek olduğunu belirtti.
İHA
