Esenler Belediyesi tarafından döneme özel olarak düzenlenen Bilim ve Teknik Sohbetleri, Hinda Akıllı Kent Teknolojileri kurucusu Fatih Kafalı’yı ağırladı. Kent ve kent kavramlarının birbirinden farklı olduğunu söyleyen Başlı, “Ankara kent, İstanbul ise kenttir. İstanbul ruhunu Ankara’da göremezsiniz.” dedi.
Esenler Belediyesi’nin ve TEKDER (Teknik Elamanlar Derneği)işbirliği ile hayata geçirilen Bilim ve Teknik Sohbetleri alanında uzman şahısları ağırlamaya devam ediyor. Bu ay düzenlenen seminerde ise Hinda Akıllı Kent Teknolojileri kurucusu Fatih Başlı, akıllı kente dair bilinmeyenleri meraklılarıyla paylaştı. Akıllı kentin hayatımıza kattığı imkânlara değinen Başlı, program sonunda izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Kendi medeniyet kıymetlerimizi ön planda tutmayı hedeflediklerini söyleyen Başlı,”Teknoloji ve çağa ayak uydurarak ortaya bir eser çıkarmayı amaçlıyoruz. İnsanların konforlu, ayrıyeten rahat bir hayat içerisinde olmasına imkan sağlamayı istiyoruz. Beşerler trafik içerisinde saatler geçirmesin. Trafikte geçirdiği saatler yerine ailesi ve etrafına vakit ayırabilsin. Bizim maksadımız bu” tabirlerini kullandı.
“Aklı kent nedir?” sorusunu yanıtlayan Başlı, “Öncelikle problemlere odaklanmamız lazım. Akıllı kenti sınıflandırırken birtakım işlevsel alanlara ayırmak zorundayız. Bir bütün olarak kenti ele almamız gerekiyor. İnsan ölçeğinde, kent ölçeğinde, konut ölçeğinde üzere ölçeklendirmeler yapmalıyız. Diyafon reklamlarında bile artık ‘Akıllı mesken yapıyoruz’ biçiminde tabir kullanılıyor. Birtakım akıllı özellikler kente yansıtılırsa kent akıllı olur. Gülzar Haydar “Şehirlerin Ruhu” kitabında, ‘Şehir yaşayan bir organizmadır’ diyor. Yani kentin bir ruhu var. Onun yaşamasını sağlayan birtakım organizmalar bulunuyor. Biz bunları yaşatırsak o kentte bir ruh var diyebiliriz” dedi.
Kafalı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şehir yapılmaya çalışılmış kentler var. Ama ruhu yaşayıp, yansıtamamışlar. Nerede olduğu aşikâr olmayan arafta kalmış kentlerimiz de var. Hasebiyle İstanbul bir kenttir, Mekke bir kenttir lakin bana nazaran Ankara bir kenttir. İstanbul’da olan ruhu Ankara da göremezsiniz. İstanbul’da sonradan oluşturulmuş birtakım misyonlar biçilmeye çalışılmış. Medeniyet ve ideolojinin ne olduğu kıymetli değil. Roma’dan bugüne gelmiş sonrasında İslamlaşmış bir kentten bahsediyoruz. Kendi medeniyetimizle geçmişteki medeniyetlerin izlerini barındıran kent. Ve her daim akıllı olmaya çalışılmış. Mimar Sinan’ın Süleymaniye’de camiyi yaparken ortaya koymuş olduğu sistemden tutun yerleşimine kadar her şey. Akıllılıkla tabir edebilirsiniz. Bir şeyi yaşatmaya çalışıyorlar.”
İHA
