Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze bahisli oturumunda yaptığı konuşmada, “Orta Doğu bir uçurumun kenarında” dedi.
BM Güvenlik Konseyi’nin “Gazze” bahisli oturumunda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, konuşma yaptı. Guterres, “Orta Doğu bir uçurumun kenarında. Son günlerde kelamda ve harekette tehlikeli bir tırmanış yaşanıyor. Bir yanlış hesaplama, bir iletişimsizlik, bir yanılgı, ilgili herkes ve dünyanın geri kalanı için yıkıcı olacak tam ölçekli bir bölgesel çatışmaya yol açabilir” dedi.
Bölgede tehlikenin en üst düzeyde olduğunu belirten Guterres, tüm taraflara itidal davetinde bulunarak, “İran tarafından 13 Nisan’da İsrail’e karşı başlatılan geniş çaplı atağın neden olduğu önemli tırmanışı şiddetle kınadığımı yineliyorum. Rastgele bir devletin toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına karşı ya da Birleşmiş Milletler’in emelleriyle bağdaşmayan rastgele bir halde güç kullanılması BM Şart’ı tarafından yasaklanmıştır” dedi.
İsrail’in Suriye’nin başşehri Şam’daki İran Konsolosluğuna düzenlediği saldırıyı da kınayan Guterres, “Diplomatik ve konsolosluk binaları ile çalışanının dokunulmazlığı prensibine, memleketler arası hukuka uygun olarak her durumda hürmet gösterilmelidir” dedi.
“Açık konuşayım: riskler pek çok cephede artıyor”
Kanlı misilleme döngüsüne son verilme davetinde bulunan Guterres, “Uluslararası toplum, siviller üzerinde yıkıcı bir tesir oluşturacak, tüm Orta Doğu’yu uçuruma sürükleyebilecek her türlü hareketi önlemek için birlikte çalışmalıdır. Açık konuşayım: riskler pek çok cephede artıyor. Bu riskleri ele almak ve bölgeyi uçurumdan geri çekmek için ortak bir sorumluluğumuz var. Bunu yapmanın yolu da Orta Doğu’da tansiyonun azaltılması için kapsamlı diplomatik adımlar atmaktan geçiyor” dedi.
“Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi bölgedeki tansiyonu değerli ölçüde azaltacaktır”
Her şeyin Gazze Şeridi’ne yönelik ataklar ile başladığına dikkat çeken Guterres, “Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi bölgedeki tansiyonu kıymetli ölçüde azaltacaktır. Acil insani ateşkes ve Gazze’de tutulan tüm rehinelerin derhal hür bırakılması davetlerimi yineliyorum” dedi.
“İnsani bir cehennem ortamı”
İsrail’in Gazze Şeridi’nde aylardır süren ataklarının “insani bir cehennem ortamı” oluşturduğunu söz eden Guterres, “On binlerce insan öldürüldü. İki milyon Filistinli mevt, yıkım ve hayat kurtaran insani yardımların engellenmesine katlandı, artık de açlıkla karşı karşıyalar. Refah’a yönelik bir İsrail operasyonu bu insani felaketi daha da derinleştirecektir” dedi.
Genel Sekreter olarak misyon yaptığı müddet zarfında Gazze’deki can kayıplarının çok yüksek ve daha evvel görülmemiş sürat ve ölçekte olduğunu belirten Guterres, “UNICEF’e nazaran, 13 bin 900’den fazla Filistinli çocuğun birçok vakit ayrım gözetmeyen ataklarda öldürüldüğü bildirildi” dedi.
“İsrail, BM taleplerinin yüzde 40’ından fazlasını reddetti”
İsrail son vakitlerde insani yardım dağıtımını güzelleştirmek için bir dizi taahhütte bulunduğunu fakat bu mevzuda sonlu ilerleme kaydedildiğini söz eden Guterres, “İsrail, 6-12 Nisan haftasında, denetim noktalarından geçmeyi gerektiren BM taleplerinin yüzde 40’ından fazlasını reddetti” dedi.
“Aralarında 180’den fazla işçimizin de bulunduğu 250’ye yakın yardım vazifelisi Gazze’de öldürülmüştür”
İnsani yardım çalışanlarının güvenliğe muhtaçlığı olduğunu vurgulayan Guterres, “Aralarında 180’den fazla çalışanımızın de bulunduğu 250’ye yakın yardım vazifelisi Gazze’de öldürülmüştür, bu trajik ölümlerin kapsamlı bir biçimde soruşturulması çağrımı yineliyorum. Daha geçen hafta, bir konvoyla birlikte seyahat eden bir UNICEF aracı çapraz ateş altında kaldı” dedi.
“İhtiyaç duyulan şey açıktır: Gazze’de derhal insani ateşkes sağlanması”
Şu anda insani yardım operasyonlarının çok büyük zorluklarla karşı karşıya ve neredeyse hiç fonksiyonel olmadığını aktaran Guterres, “İhtiyaç duyulan şey açıktır: Gazze’de derhal insani ateşkes sağlanması; tüm rehinelerin derhal ve şartsız olarak hür bırakılması ve insani yardımın manisiz bir formda ulaştırılması. Milletlerarası toplum bunun gerçekleşmesi için mümkün olan her şeyi yapma konusunda ortak bir sorumluluğa sahiptir” dedi.
“Hiçbir şey yapmayan İsrail güvenlik güçlerinin gözleri önünde öldürüldüler”
Batı Şeria’da zulmede değinen Guterres, “7 Ekim’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da 112’si çocuk olmak üzere 450’den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların büyük çoğunluğu İsrail güçleri tarafından düzenlenen operasyonlar sırasında ve İsrail güçleri ile silahlı Filistinliler ortasında yaşanan çatışmalarda öldürüldü. Öbürleri ise silahlı İsrailli yerleşimciler tarafından, bazen bu cinayetlere seyirci kalan ve önlemek için hiçbir şey yapmayan İsrail güvenlik güçlerinin gözleri önünde öldürüldüler” dedi.
Sivillere yönelik her türlü şiddeti kınadığını vurgulayan Guterres, “İsrail’i daha evvel gibisi görülmemiş seviyedeki yerleşimci şiddetini sona erdirmek üzere derhal adım atmaya ve bu çeşit akınları gerçekleştirenleri sorumlu tutmaya davet ediyorum. İşgalci güç olarak İsrail’i, işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistin halkını atak, şiddet ve yıldırmaya karşı müdafaaya çağırıyorum” dedi.
Nihai maksadın BM kararları, memleketler arası hukuk ve evvelki muahedeler temelinde, Kudüs’ün her iki devletin de başşehri olduğu, İsrail ve Filistin’in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı iki devletli bir tahlil olmaya devam ettiğini vurgulayan Guterres, “Bu da işgalin sona erdirilmesi ve Gazze’nin de ayrılmaz bir modülü olduğu tam bağımsız, demokratik ve hâkim bir Filistin devletinin kurulması manasına gelmektedir” dedi.
“Lübnan ve İsrail topraklarının derinliklerine yapılacak taarruzlar, geçmişte gördüğümüz üzere daha da önemli bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir”
İsrail güçleri ile Hizbullah ortasındaki karşılıklı taarruzların İsrail ve Lübnan’daki sivillere giderek daha fazla ziyan verdiğini belirten Guterres, “Mavi Çizginin her iki tarafında da onlarca sivil öldürüldü ve on binlerce kişi yerinden edildi. Lübnan ve İsrail topraklarının derinliklerine yapılacak ataklar, geçmişte gördüğümüz üzere daha da önemli bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir. Tüm tarafları azami itidal göstermeye ve 1701 sayılı karar çerçevesinde çatışmaların durdurulmasının daha fazla ihlal edilmesinden kaçınmaya çağırıyorum” dedi.
Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik tüm atakların derhal sona erdirilmesi davetinde bulunan Guterres, “Uluslararası toplum, Kızıldeniz’de tansiyonu yükseltecek, bölgesel barış ve güvenlik ile memleketler arası ticareti baltalayacak bir tırmanmayı önlemek üzere birlikte hareket etmelidir. Yemen halkı, sürdürülebilir ve adil bir barış için siyasi bir sürece gerçek desteklenmelidir” dedi.
“Orta Doğu bıçak sırtında”
Orta Doğu’nun bıçak sırtında olduğunu aktaran Guterres, “Son devirde yaşanan gerginlikler, İsrail ile tam bağımsız ve hükümran bir Filistin devleti ortasında kalıcı barışın sağlanmasına yönelik düzgün niyetli uğraşların desteklenmesini daha da değerli hale getirmektedir. İki devletli bir tahlil istikametinde ilerleme kaydedilmemesi, daima şiddet tehdidi altında yaşamaya devam edecek olan bölgedeki yüz milyonlarca insan için yalnızca istikrarsızlığı ve riski arttıracaktır. İlgili tüm hükümetleri, inanç inşası ile bölgesel barışı desteklemek üzere nüfuzlarını kullanmaya ve baskı yapmaya davet ediyorum” dedi.
İHA
