Avukat Emir Akpınar, Kayseri’de yaşanan olaylarda kamu tertibini ortadan kaldırmaya yönelik hareketlerin hata sayıldığını söyleyerek, “Kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar mahpus cezası var” dedi.
Toplumsal olaylarda kimi kısıtlamaların hukuka uygun olduğunu söyleyen Avukat Emir Akpınar, “Toplumumuz meşgul eden en büyük sıkıntılardan biri Kayseri’de meydana gelen olaydır. Valimizin olayla ilgili yaptığı açıklamaya nazaran, ’İlimiz Danişmentgazi Mahallesi’nde Suriye asıllı bir şahsın, küçük yaştaki Suriye asıllı bir çocuğa yönelik taciz davranışı sonucunda emniyet ünitelerimizce şahıs gözaltına alınmış olup, çocuğumuz ise ünitelerimizce muhafaza altına alınmıştır. Bahis tarafımızca titizlikle takip edilmekte olup vatandaşlarımızın itidalli davranarak resmi makamlarca belirtilen açıklamalar haricinde rastgele bir aksiyonun içerisinde olmamaları konusunda kamuoyuna hürmetle sunulur’ biçiminde açıklama yapılmıştır. Bu ayaklanmalar sonucu yetkili makamlarımız ve emniyet güçleri hayli dertli süreçler geçirmektedir. Halkımızın yetkili makamlarımızı anlayışla karşılamaları gerekmektedir. Yaşanan olayın akabinde toplanan kalabalık küme şahsa saldırmaya başlamış ve şahsı almak için taşkınlık çıkarmıştır. Akabinde bölgemizde olayın seyri şiddetlenmiştir. Halkı sakinleştirmek isterken kimi kolluk kuvvetlerimiz yaralanmış hastaneye kaldırılmıştır. Görüldüğü üzere halkımız bir küme kesim tarafından yapılan aksiyonlardan galeyana gelip emniyet güçlerimizin işini zorlaştırmıştır. Olayın akabinde Vilayet Emniyet Müdürümüz ise şu halde açıklama yapmıştır ’Tepkinizi gösterdiniz. Sizi anladık, bildirinizi aldık. Bundan sonraki yapacağınız her türlü hareket sizinle ilgili bahislere dönecek. Buradaki mağdur şahıs Türk değil. Şu anda kuşkulu şahıs gözaltında. Mağdur şahsın sıhhatiyle ilgili rastgele bir sorun gözükmüyor. O şahsın ve ailesiyle ilgili hudut dışı dahil her türlü süreçlerinde size kelam veriyorum. Bir hafta sonra tekrar bu mahalleye geleceğim. Bu olayla ilgili neler yaptığımızı söyleyeceğim. Lütfen ailelerinizi alın, konutlarınıza geçin. Biz gerekeni yapacağız, bunun kelamını veriyorum.’ Halkımız irtibatın kısıtlanması, toplumsal medyalara girememe üzere problemler yaşamaktadır. Kısıtlamalar olayın daha fazla büyümemesi ismine bu tıp olaylarda uygulanmaktadır. Nasıl ki fevkalâde durumlarda insanların anayasal temel hak ve özgürlükleri kısıtlanıyorsa bu durumda da birtakım hak kısıtlamaları gerçekleştirilmesi hukuka uygun ve yadsınamaz bir gerçektir” dedi.
Akpınar, kamu güvenliği açısından bir tehlikenin ortaya çıkması durumunda 1 ile 3 yıl ortasında mahpus cezası olacağını söyleyerek, “Bazı provokatif insanların yaptığı dükkan yakma, konut taşlama üzere aksiyonlar ne bizim milletimize ne de insanlığa yakışan hareketler değildir. Kamu nizamını ortadan kaldırmaya yönelik bu aksiyonlar hata sayılmaktadır ve gereken cezalandırma da yapılacaktır. Gecesini gündüzüne katan, halkı için günlerdir uykusuz kalan valimizin davetine halkımızın kulak vermesi gerekmektedir. Valinin ve emniyet müdürlerinin buyruk ve talimatı dışında, resmi makamların verdiği bilgiler dışında diğer hiçbir davete prestij edilmemelidir. Tüm bu davete karşın halkı provoke eden, niyeti asla Türk Milliyetçiliği olmayan insanlara emniyet güçlerimiz günün sonunda gereken süreçleri yapacaktır. Halkımıza ehemmiyetle duyurmaktayız. Yasa dışı yollara başvurularak gerçekleştirilen provokatif hareketler sonrası 474 kişinin gözaltına alındığını belirtildi. Yerlikaya gözaltına alınanların 285’inin göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala ziyan verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma üzere çeşitli hatalardan isimli kaydı olduğunun tespit edildiği açıklandı. Bu ayaklanmalar masumane olmayıp aşağıdaki hataları da beraberinde getirmektedir. Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik yahut Aşağılama Hatası TCK Unsur 216 da düzenlenmiş olup halkın toplumsal sınıf, ırk, din, mezhep yahut bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir bölümünü, öbür bir kesiti aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır” tabirlerini kullandı.
Vatandaşların resmi açıklamalar dışında hiçbir açıklamaya inanmaması gerektiğini vurgulayan Buyruk Akpınar, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Halkın bir kesitini, toplumsal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet yahut bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır biçiminde cezası bulunmaktadır. Mala ziyan verme hatası Türk Ceza Kanunu’nun 151. hususunda düzenlenmiş olup ’Başkasının taşınır yahut taşınmaz malını kısmen yahut büsbütün yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren yahut kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar mahpus yahut isimli para cezası ile cezalandırılır’ formunda cezası vardır. Taammüden yaralama cürmü TCK unsur 86’da düzenlenmiş olup, ’Kasten oburunun bedenine acı veren yahut sıhhatinin ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır’ halinde cezası bulunmaktadır. Şayet kamu sistemini bozmaya yönelik bu hareketlere halkımız devam ederse üstte sayılan ve özel kanunlarda sayılan kabahatlerden yargılanacak olup bu yaşanacakları evvelden halkımıza duyuruyor ve uyarıyoruz. Tekrar söylemek gerekir ki halkımız bölgemizdeki resmi makamların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamaya kulak asmamalı ve toplumsal medyada yayılan bilgi kirliliğine prestij etmemelidir.”
İHA
