Antalya’da bir ortaya gelen dernek üyeleri hayırsever iş insanları, alan elin veren eli bilmediği, hayırda müsabakanın, yardımlaşmanın şık adabı Zimem Defteri geleneğini yaşatıyor.
Osmanlı medeniyetinin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışının en hoş örneğinden biri olan Zimem Defteri geleneği, yardımlaşmanın, dayanışmanın, anlayışın tüm hoşluklarını içinde barındırıyor. Gelenek sayesinde Osmanlı’da Ramazan ayında varlıklı beşerler, hiç tanımadıkları insanların borçlarını öder; borcu olan borcunu kimin ödediğini, borcu ödeyen de kimin borcunu ödediğini bilmezdi. Günümüzde ise Osmanlı geleneği bir derneğin üyeleri aracılığı ile yaşatılıyor. Hayırsever dernek üyeleri, muhtaçlık sahibi ailelerin yaşadığı mahallelerde bulunan bakkal, eczane ve tüpçülerin tuttuğu veresiye defterindeki borçları silerek vatandaşlara yardımcı oluyor.
Zimem Defteri uygulaması ile borcunu ödemekte zorlanan vatandaşın borçları silinirken bir yandan borcunu tahsil edemediği için güç durumda kalan mahalle esnafının düşüncesi giderilmiş oluyor.
“Borcun kim tarafından ödendiği aşikâr olmuyor”
Uygulamayı özel kılan noktalardan birinin, “sağ elin verdiğini sol el görmemeli” prensibiyle hareket etmek olduğunu belirten dernek üyeleri günümüzde bu hoş geleneğin devamlılığına katkı sunuyor. Var olan gereksinimin tahliline yardımcı olmanın kendilerini gururlandırmasından öte yardımlaşma ruhunun yaşatılması bakımından umutlarını güçlendirdiğini belirten üyeler Ramazan ayı dışında da ‘Zimem Defteri’ uygulamasını sürdürüyor.
İHA
