Cumhurbaşkanı ve AK Pari Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, “CHP Genel Liderlerinin telefon merakı ona da sirayet etmiş. Darbecilerden kendisine ulusal iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş. Eee o da bunu ‘gençler yapıyor’ diye sevinecekmiş. Gerçi bunların devrik genel liderleri da, darbecilerin tanklarının ortasından kaçmış, kahvesini Bakırköy Belediyesinde yudumlayarak işin sonucunu beklemişti. Özgür efendi bıraksın bu darbe şakşakçılığını da çıksın evvel içlerine kurt düşürdüğü CHP’li vatandaşlarımıza karşı vazifesini yerine getirsin” dedi.
Cumhurbaşkanı Eddoğan, Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda 40 binin üzerinde vatandaşa hitap etti. Erdoğan, İstiklal şairi merhum Mehmet Akif’in mebusluğunu yaptığı Burdur’da bulunmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu kaydetti.
Isparta’da büyük bir sevgiyle karşılandıklarını lisana getiren Erdoğan, “ Burdurlu kardeşlerimizle hasret gideriyoruz. Meydanda ne kadar kardeşimiz var, diye sorduk. Verdikleri sayı 40 bin Maşallah. Bu ne coşku? Bu ne aşk? Aşkınız daim olsun. Coşkunuz sandıklara dolsun. Onun için 10 gün var. 10 gün sonra sandıklardayız. Burdur’u sizlerin şu coşkusunu sahiden çok özlemiştik. Burdurlu kardeşlerimize bir şükran borcumuz var. Evvel bu borcu ödemek istiyorum. Türkiye’nin son devirdeki en kıymetli seçimlerinden olan o14, 28 Mayıs seçimlerinde Burdur, Allah razı olsun. Bizi yeniden yalnız bırakmadı” diye konuştu.
“Türkiye istikrar adası”
Ramazanı Şerif’in gelmesiyle hanelerin şenlendiğine değinen Erdoğan,“ Sofralarımız bereketlendi. Nasıl olsa şimdilik saleplerle işi yönetim ediyoruz. Yani biz Bucak’ı unuttuk mu zannediyorsunuz? Daima salebimizi alıyoruz, bütün konuklarımıza ikram ediyoruz. Şu seçimi atlatalım ondan sonra gerisi kolay. Başım rahmet, ortası mafiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bu mübarek ayın manevi havasını doya doya teneffüs ediyoruz. Ailelerimizle, sevdiklerimizle, çoluk çocuğumuzla birlikte Ramazan-ı Şerifi huzurla idrak ediyoruz. Gönül coğrafyamıza baktığımızda ise yüreklerimiz dağlanıyor. Gazze’den Suriye’ye, Yemen’den Afganistan’a kadar kardeşlerimiz bu Ramazanı kan içinde ateş içinde maalesef acı içinde geçiriyor. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaş 2 yılı aşkın müddettir devam ediyor. Savaşın kendilerine sıçrama tehlikesinden ötürü Avrupa’nın birçok ülkesinde kaygı hakim. Yarın ne olacağını, krizin nerede patlak vereceğini kimse bilmiyor. Tüm bu çatışmaların ortasında Türkiye istikrar adası olarak yükseliyor. Esnafımız her sabah dükkanını gönül huzuruyla açıyor. Çiftçimiz tarlasını rahatça sürüyor. Sanayicimiz, tüccarımız, iş dünyamız, turizmcimiz, geleceğine umutla bakıyor. Fabrikalarımızda üretip, okullarımızda eğitim, hiçbir aksaklık olmadan devam ediyor” dedi.
“Enflasyon herkes üzere bizi de zorluyor”
“Sınırlarımızın çabucak ötesindeki korkuların hiçbirini bizler yaşamıyoruz” diyen Erdoğan, “ Bunların ne kadar büyük bir nimet olduğunu, etrafımıza baktığımızda çok daha düzgün anlıyoruz. Tabi ki bunları söylerken ülkemizde her şey süt liman demiyoruz. Dünyanın her ülkesi üzere bizim de düşüncelerimiz var. Zorluklarımız var. Çözmek için uğraştığımız sorunlarımız var. Bölgemizde yaşanan çatışmalardan istesekte istemesek de bizler de etkileniyoruz. Avrupa ve Amerika dahil tek pek çok yerde son 60-70 yılın tepelerine çıkan enflasyon oranları herkes üzere bizi de zorluyor. Tüm bunlara ek olarak biz 6 Şubat zelzelelerinin yol açtığı zahmetlerle de uğraş ediyoruz. Daha bir sene evvel ve 53 binden fazla insanımızın vefat ettiği zelzelelerin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Ekonomik maliyeti 104 milyar dolar olan zelzelenin ülkemiz iktisadında oluşturduğu baskı hala devam ediyor. Her hesabımızı buna nazaran yapıyoruz. Bu yılın bütçesinde zelzele çalışmaları için 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçen yıl da bütçeden aşağı üst birebir meblağda harcamamız oldu. Bu sayıya belediyelerimizin, vakıflarımızın ve iş dünyamızın harcamaları dahil değil” tabirlerine yer verdi.
Üzerinden vakit geçtikçe birtakım şeyler unutulsa da ülke ve millet olarak büyük bir imtihanla sınandıklarının altını çizen Erdoğan, sarsıntı bölgesini ayağa kaldırmadan hiç kimsenin gönlünün rahat olamayacağını bildirdi.
“Depremzedelerimize sırtımızı dönemeyiz”
“Evi yıkılan, sistemi bozulan, eşini, çocuğunu, anne babasını, yakınlarını, sarsıntıda kaybeden kardeşlerimize sırt dönemeyiz” diyen Erdoğan, “ Depremzedelerimizi yeni yuvalarına hızla kavuşturmamız gerekiyor. Dün 30 bin 723 zelzele konutu ve köy meskenini hak sahiplerine teslim ettik. Böylelikle 76 binden fazla kardeşimizi yeni yuvalarıyla buluşturmuş olduk. Bu sayısı inşallah yıl sonuna kadar 200 bine tamamlayacağız. Tıpkı formda sarsıntının vurduğu vilayetlerimizi tekrar inşa etmemiz kural. Bizim de devlet olarak önceliğimiz sarsıntı bölgesidir. Depremzede vatandaşlarımızı konteynerden kurtarıp meskenlerine yerleştirmektir. Kardeşlerim sarsıntı bölgemize ağırlaşırken elbette öbür kentlerimizi ve buralarda yaşayan vatandaşlarımızı, asla ihmal etmiyoruz. Hayat pahalılığının yol açtığı zahmetlerin farkındayız. Bilhassa emeklilerimizden gelen serzenişlere kulaklarımızı tıkamıyoruz. Gerek tek sefere mahsus yaptığımız 5 bin liralık ödemeyle gerekse yüzde 50’yi bulan maaş ve ikramiye artışlarıyla emeklilerimizin yükünü hafifletmeye çalıştık. Yalnızca bu ek ödeme için 300 milyar lira civarında kaynak kullandık. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini nisan ayının birinci haftasında hesaplarına yatırıyoruz. Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi, enflasyona ezdirmeme prensibimize her koşul altında bağlıyız” diye konuştu. Erdoğan, kalıcı refah artışını sağlamak için enflasyonu tek haneli sayılara düşürmeleri gerektiğini bildirdi.
“Milyonlarca lira döviz var”
Daha evvel bunu nasıl yaptıysak yeniden başaracaklarını lisana getiren Erdoğan, “Devletimizin imkanları büyüdükçe geliri arttıkça, omuzlarındaki yük biraz daha azaldıkça ortaya çıkan kaynağı herkese adil biçimde dağıtacağız. Sizlerden biraz daha sabır, biraz daha dayanışma bekliyorum. Burdurlu kardeşlerimin, muhalefetin, laf olsun torba dolsun. kabirinden kelamlarına prestij etmeyeceğine inanıyorum. Burdur bunlara aldanmasın, bunların boş vaatlerine kanmasın. Bunların sıkıntısının, ne emeklilerimiz, ne işçilerimiz, ne de çiftçilerimiz olduğunu hepimiz çok güzel biliyoruz. Bunların tek bir sıkıntısı var. O da menfaatlerini korumaktır. Deste deste para balyalarından yapılan kuleleri inanıyorum ki siz de televizyonlarda izlediniz. Ortada nereden geldi ve nereye gittiği belirli olmayan milyonlarca lira ve döviz var. Her televizyona çıkan farklı bir açıklama yapıyor. Acemi genel lider dahil, parti yöneticilerinin hepsi başka telden çalıyor. Hiç merak etmeyin. Evelallah dik duracağız, eğilmeyeceğiz hiç kimse kuşku bulutlarını giderecek makul, mantıklı ve dengeli bir cümle kurmuyor, kuramıyor. Sıkıntının daha vahim tarafı, tüm bu tartışmalar sürerken meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok. Kim olduğunu biliyorsunuz. Ortalıkta hiç gözükmüyor, kayıp. Ankara’da bir apartman dairesi tutmuşlar. Vaktini orada geçiriyor. Ben ne demiştim? Bay bay Kemal demiştim. Dediğin çıktı mı? Kardeşlerim, hiç kimse bu türlü bir skandalı üç maymunu oynayarak yetiştiremez. Hiç kimse sağa sola saldırarak hakaret ederek, bu yetmeyince de milleti kendi kabahatine ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu, bu paraların kimden alındığı, nereye harcandığı, dokümanlarıyla, kayıtlarıyla şeffaf bir halde açıklanmak zorundadır” sözlerine yer verdi.
“Bıraksın darbe şakşakçılığını”
“Sadece bu kadar da değil CHP’nin demden transfer ettiği adaylarından biri çıkıyor, İstanbul’un bir ilçesiyle ilgili akla ziyan kelamlar ediyor” diyen Erdoğan, “ Bir diğer adaylarıyla ilgili şantaj dahil her türlü argüman ortada kol geziyor. Özgür efendinin şahsen kendisi ise akılla, mantıkla bağdaşmayacak, garip, darbe açıklamaları yapıyor. CHP Genel Liderlerinin telefon merakı ona da sirayet etmiş. Darbecilerden kendisine ulusal iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş. Eee o da bunu ‘gençler yapıyor’ diye sevinecekmiş. Gerçi bunların devrik genel liderleri da, darbecilerin tanklarının ortasından kaçmış, kahvesini Bakırköy Belediyesinde yudumlayarak işin sonucunu beklemişti. Hatırlıyorsunuz. Özgür efendi bıraksın bu darbe şakşakçılığını da çıksın evvel içlerine kurt düşürdüğü CHP’li vatandaşlarımıza karşı vazifesini yerine getirsin. Özgür efendi yanına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı da alsın. Türk siyasetine bulaştırdıkları bu lekeden ötürü milletten özür dilesin. Sahiden Özgürce siyaset yapmak, siyasi rüştünü ispat etmek istiyorsa Özgür efendiden beklenen tutum budur. Bunun dışında söylediklerinin milletimizin nazarında hiçbir kararı yoktur” dedi.
“Onlar ceplerini doldurmanın derdinde”
Erdoğan, muhalafetle ortalarında vizyon ve gündem farkı olduğunu vurgulayarak, “ Biz kentlerimizi büyütmenin, kalkındırmanın, insanımıza, aşkla hizmet etmenin sıkıntısındayız. Onlar ise ceplerini doldurmanın, koltuklarını sağlama almanın peşindedir. Mevcut CHP idaresinden ülkemize ve milletimize yarar gelmeyeceğini daima bir arada görüyoruz. Bunun için biz yalnızca işimize bakıyoruz, işimize odaklanıyoruz hizmet ve eser siyasetimizi devam ettirmenin yollarını arıyoruz. Bu anlayışla son 21 yılda Burdur’a 60 liranın üzerinde yatırım yaptık. Eğitimde bin 362 derslik inşa ettik. 9 bin 172 kapasiteli yüksek tahsil yurtları açtık. 31 spor tesisi yaptık. Burdurlu gereksinim sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize 1.5 milyar liralık kaynak aktardık. Sıhhatte dört yüz 475 Burdur Devlet Hastanesi başta olmak üzere toplamda bin 150 hastane dahil 37 sıhhat tesisini hizmete açtık. 4 sıhhat tesisinin üretimi sürüyor. TOKİ vasıtasıyla 691 konutu tamamladık. 276 konut üretimi devam ediyor. Riskli 8 bin 175 yapıyı dönüştürdük. 3 millet bahçesinden birini yaptık, birinin üretimine birinin de proje çalışmalarına devam ediyoruz” dedi.
“Hizmetler, projeler”
Burdur’a yapılan yatırım ve yapılacak projeler hakkında bilgiler veren Erdoğan, “ Kentimizin 45 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu, 267 kilometreye çıkardık. Kocaelililer ve Bucak Sanayi Köprülü kavşaklarını tamamladık. Burdur, Tefenni, Çavdır, Antalya, Korkuteli, Söğüt, Burdur, Isparta, Taşkapı, Ağlasun ve Gölhisar Çameli yollarının imaline devam ediyoruz. Bucak etraf yolunun ihalesini 28 Mart’ta yapıyoruz. Burdur- Gümüşgün ortasındaki mevcut demir yolu sınırını yenileyerek güzelleştirdik. Süratli tren projesi tamamlandığında Burdur ülkemiz süratli tren ağına bağlanmış olacak. Afyon, Denizli, Isparta, Burdur demir yolunu modernize ettik. Burdur’da 17 baraj ve 2 gölet 2 içme suyu tesisi inşa ettik. 4 baraj imaline devam ediyoruz.İnşa ettiğimiz 37 sulama tesisiyle 297 bin dekar, sanayi araziyi sulamaya açtık. Yapacağımız yeni tesislerle 29 bin dekarın üzerinde daha sulamaya açacağız. Burdurlu çiftçilerimize 19 milyar lira fiyatında ziraî hibe takviyesi verdik. Burdur’a bir organize sanayi bölgesi, bir araştırma geliştirme merkezi ve bir teknopark kurduk. İstihdamı desteklemek için, Burdurlu patronlarımıza 720 milyon lira prim takviyesi sağladık. 32 cet yadigarı eserimizi restore ettik” sözlerine yer verdi.
İHA
