Bölümümüz eli her nedense silahlı adamlardan kaçmaya çalışan bir aileyle başlıyor. anne ve çocuk kaçıp saklanıyor ama baba o kadar şanslı değil. Bir iki dakika izledikten sonra anlıyoruz ki aslında hiçbirinde şans yokmuş. Çocuğu da erkek sanmıştım annesi ona “kızım” diye hitap edene kadar iyi mi?
Çocuğuyla beraber kötü adamlardan kaçan kadının bir zamanlar bir adı varmış. Ama artık onu kullanması yasak. Yeni adı ise Offred. Damızlık kız Offred. Tohumları kutsanacısa. Offglen Offred’in bu distopik evrendeki arkadaşı, adına arkadaş denirse. Yalnız başlarına gezmeleri yasak, her yere iki kişi gidiyorlar.
Havayı kimyasallarla, radyasyon ve zehirle doldurdukları için tanrı da özel bir veba yaratmış, kısırlık vebasını. doğum oranları düştükçe de işler daha kötüye gitmiş. Doğum kontrol hapları, ertesi gün hapları, bebek cinayetleri cinselliğin devamı uğruna işlenen günahlarmış.
Doğurganlık tanrının bir lütfuymuş ve kısır olmayıp doğurganlığı devam edenlerin ilahi bir amaç uğruna “saf” bırakıldığına inanıyorlar. Bu saf kadınların varlık amaçları artık inançlıların liderlerine hizmet etmek. Yani onlara eşlerinin veremediği çocukları vermek! Bu düzene uymayanlar cezalandırılıyor, çünkü tanrı uysalları sever.
Erkek egemen desen değil, kadın egemen hiç değil… Leş gibi bi distopya. Bakalım bizi neler bekliyor.
The Handmaid’s Tale izlemek için tıklayınız.
