Uşak Üniversitesi çalışanları ve öğrencileri tarafından Cuma namazı çıkışında Gazze’de yaşanan insanlık dramını protesto etmek için basın açıklaması yapılarak dua edildi ve hayır lokması dağıtıldı.
Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın iştirakleriyle öğrenciler ile akademik ve idari işçi, Cuma namazı sonrası aylardır Filistin’de yaşanan zulme dikkati çekip bu zulmün bitmesi için bir sefer daha bir ortaya gelerek basın açıklaması yaptı.
İslami İlimler Fakültesi son sınıf öğrencisi Ramazan Genç’in okuduğu basın açıklamasında, “Tarihi; katliam ve ayrımcılıktan ibaret olan terör şebekesi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik alçakça ve ahlaksızca hücumlarını sürdürüyor. Bu hunharca akınlar sonucunda, her gün ortalama 200’ü aşkın bayan ve çocuk katledilirken bugüne kadar ise 35 bini aşkın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Katliamlar sonucu katledilenlerin üçte ikisinden fazlası çocuklardan, bayanlardan, yaşlılardan ve hastanede tedavi görürken bombalara maruz kalan insanlardan oluşuyor.’’ denilerek Gazzeliler’in tarifsiz ve akıl almaz acılar içinde olduğu belirtildi.
Yeryüzünün propaganda makinalarının, şiddet düşkünü terör şebekesinin katliamlarını yasal olarak göstermekten utanmadığına dikkat çekilen açıklamada şunlar yer aldı:
‘‘Sözde insan hakları savunucusu Batı, ateşkes davetlerini engelliyor, bu terör devletine faal bir biçimde silah ve siyasi takviye veriyor, akıl almaz bir tavır içinde Filistinlilerin haklarını savunan protestocuları dahi susturarak gözaltına alıyor. Bunun göstergesi olarak, Amerika’daki üniversitelerde Gazze için direniş başlatan öğrenciler, şiddet kullanılarak gözaltına alıyor, bu insani protestolar zorbalıkla engellenmeye çalışılıyor. Biz de buradan bu vesile ile Amerika’da direnen üniversite öğrencisi arkadaşlarımızı ve direnişlerini selamlıyor, her daim yanlarında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz.
Zalimle mazlumu eşitleyip, zalimi aklamaya çalışan bu zihniyet, ne yazık ki vicdanlarda karşılık görmüyor ve direniş dalga dalga yayılıyor. Batılı ülkelerin idareleri âdeta İsrail’in esiri olmuş durumdayken, tıpkı ülkelerin halklarında yaşanan uyanış ve giderek yükselen itirazlar ise bize insanlık ismine umut veriyor. Filistin’e özgürlük yürüyüşleri zulme sessiz kalmayan vicdanların olduğunu gösteriyor. Tüm bu süreçte Türkiye, milletlerarası alanda sorumlu iradeyi yüklenerek hem Filistin davasını dünya kamuoyunda gündemde tutmaya devam ediyor hem de Gazze’de yaşanan insanlık trajedisinin önüne geçmeye çalışıyor. Biliyoruz ki Türkiye tarihi derinliğine gerçek yol aldıkça, İsrail’in yüzeyselliği ortaya çıkıyor. Bu minvalde Türkiye’nin terör şebekesinin aleyhine açılan davalara müdahil olmakla birlikte bütün ticareti kesmesi zalimlerin uykularından ediyor ve bu direnişlerin git gide meyvesini verdiği görülüyor. Bu adımları atan idarecilerimizi buradan selamlıyoruz. İnşallah terör şebekesinin zulmü ve batılı devletlerin sessizliği, Müslüman coğrafyanın uyanmasına, dünyanın vicdan sahibi insanlarının gerçekleri görmesine vesile olacaktır. Terör şebekesinin sivil Gazze halkına yönelik şiddet aksiyonlarına dur demenin insani sorumluluğu olduğu şuuruyla Uşak Üniversitesinin akademisyenleri ve öğrencileri olarak düzenlediğimiz bu protestodan haykırıyoruz: İnsan Haklarını ayaklar altına alanları, en başta bilim reddeder! Terör şebekesi, binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yürekleri dağlayan çığlıkları nasıl duymazsınız? Neredesiniz çocuk hakları savunucuları, İnsan hakları savunucuları, neredesiniz? Charlie Hebdo akınında kol kola giren insancıl hukuk şampiyonu batılı devletler, neredesiniz? Suçsuz insanların suyunu kesmek kaç bombaya, hastaneleri yok etmek kaç kurşuna eşittir? İnsanları aç, susuz, gıdasız, ilaçsız, havasız bırakarak vefata terk etmekle, Holokost ortasında ne fark vardır? Yıllardır abluka altında tutulan Gazze’nin dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuk ölmelidir? Sivilleri taammüden öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, kentin alt yapı hizmetlerini, ibadethanelerini, okullarını ve hastanelerini kullanılamaz hale getiren, insanların en temel gereksinimlere erişimini engelleyen terör şebekesini; işgal rejimine göz yuman, insanlık cürümlerini görmezden gelen, kapalı açık takviye olan tüm kurum ve kuruluşları ve dahi, bu berbatlığa hizmet eden “insan”ları şiddetle kınıyoruz. Çocuklar ve insanlık onuru için, vicdanlı insanlara acil davetimizdir: Dünyanın farklı coğrafyalarındaki bütün üniversiteleri, bilim insanlarını, aydınları, kültür-sanat insanlarını, kanaat liderlerini, terör şebekesinin sivil Gazze halkına yönelik şiddet aksiyonlarına son vermesi için daha güçlü bir formda davette bulunmaya davet ediyoruz. Dünyanın vicdanlı gazetecileri, iş insanları ve tanınmış insanlarını, batılı medya kuruluşlarının yasallaştırma yarışına girdiği vahşete dur demeye davet ediyoruz. Tüm insanlığı, terör şebekesine ilişkin eserlere ve bu insanlık kabahatine direkt yahut dolaylı olarak dayanak verdiği bilinen markaları boykota devam etmeye çağırıyoruz. Tüm dünya ülkelerini bu vicdansız ataklara karşı ortak bir duruş sergilemeye, acil ateşkes ve kalıcı barış için davette bulunmaya davet ediyoruz. Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması konusunda verdiği çabaya hürmet ile dayanak verdiğimizi ve hep yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz. İnsan olabilmek vicdan ister, uğraş ister. Yaşanan bu vahşet karşısında tek umut, insanların, insan kalabilme uğraşıdır. İnsanlığın tarihinde siyahı tercih edenler de vardır. Ve onlar kesinlikle tarih defterinde birer utanç vesikası olarak yer alacaklardır. İnsan için temel olan, beyazdır, barıştır, öldürmek değil yaşatmaktır! Selam olsun düşünen, insanlık için dertlenen, umut edenlere!”
Doğu Türkistan’da unutulmadı
“Bu minvalde öbür kanayan bir yaramız olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ve onların da bu kutlu direnişlerini selamlıyoruz.” diyerek dünyanın farklı coğrafyalarında zülüm gören Müslüman ve soy kardeşlerimize de açıklamada vurgu yapılarak zulümler kınandı.
Basın açıklaması sonrasında Filistin’de hayatını kaybedenler için dua edildi ve hayır lokması dağıtıldı.
İHA
