Kurban Bayramı’na sayılı günler kala uzmanlar, kurban etinin saklanması, hakikat pişirilmesi ve ölçülü biçimde tüketilmesi konusunda vatandaşlara ikazlarda bulundu. Kurbanın kesildikten çabucak sonra etinin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melike Aslıhan Kara, “1-2 saat bekletilmiş etin tüketilmesini istemiyoruz. Zira mide rahatsızlıkları, şişkinlik ve hazımsızlık üzere sorunlar oluşturabiliyor” dedi.
Yaklaşan Kurban Bayramı’nda kimi vatandaşlar memleketlerine gitmek için hazırlık yapıyor kimi vatandaşlar ise kurban kesme hazırlığı yapıyor. VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melike Aslıhan Kara ile Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. H. Levent Doğanay, seyahat sırasında uğranacak yerlerde dikkat edilmesi gereken hijyen kaideleri, kurban etinin saklanma, pişirilme ve tüketilme kaideleri üzere mevzularda vatandaşlara bilgilendirmede bulundu.
“Bilinçli bir biçimde, yasak koymadan lakin sınırlayarak et tüketimine dikkat edebiliriz”
Kurban etinin saklama ve pişirilme teknikleri hakkında bilgilendirmede bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melike Aslıhan Kara, “Kurban Bayramı’nda dikkat etmemiz gereken en kıymetli husus, kurban kesildikten 1-2 saat sonrasında etin bekletilmeden pişirip tüketilmesi. Rigor Mortis dediğimiz vefat katılığı meydana geldiği için etlerin 1-2 saat sonra değil, aslında 24 saat bekletildikten sonra pişirme tekniklerine uygun halde tüketilmesini istiyoruz. Etlerin büyük kesimler halinde değil de küçük kesimler halinde, tek pişirimlik olarak, buzdolabı poşetlerin içerisine konularak dondurucuya ya da buzdolabına yerleştirilmesi gerekiyor. Buzdolabında eksi 2 derecede bir iki hafta kadar, derin dondurucuda eksi 18 derecede uzun periyodik koruma edilebilir. Etleri buzdolabından çıkarırken dikkat etmemiz gereken nokta, oda sıcaklığında ya da ısıl süreç görmeksizin, dolaptan çıkardıktan sonra dolabın alt tarafına koyup çözdürüp, sonrasında oda sıcaklığında bekletmeden uygun pişirme prosedürleri ile tüketilmesidir. Etin az pişirilmesini de istemeyiz. Etin çok uygun pişmiş olması gerekiyor ki besin zehirlenmelerine yol açmasın. Etle bir arada zerzevat ve salata tüketimini öneriyoruz. Zira etin içerisinde olmayan E ve C vitaminlerini zerzevat ve salatadan alabiliriz. C vitamini demirin emilimini artırdığı için et ve salata ya da meyveli salatalar, bizim için sağlıklı ve kaliteli bir öğün oluşturur. Pişirme teknikleri de bizim için kıymetli. Etin ızgara haşlama, buğulama, fırın ya da mangal üzere pişirme formülleri ile tüketilmesini isteriz. Kızartma- kavurma üzere pişirme tekniklerinden çok bu söylediklerimiz sağlıklı pişirme prosedürleri olabilir. Bizim klâsik sistemlerimizden biri de etin mangalda pişirilmesidir. Ancak mangalda eti pişirirken ateşe çok yakın olmamasına itina göstermemiz gerekiyor. Zira etin bedellerinin B 1, B12, folik asit üzere bedellerin kaybolmasına ve kanserojen tesire sebebiyet verebilir. Günlük tüketim ölçüsüne ve porsiyonlara dikkat ederek şuurlu bir formda, yasak koymadan fakat sınırlayarak et tüketimine dikkat edebiliriz” dedi.
“1-2 saat bekletilmiş etin tüketilmesini istemiyoruz”
Kurbanın kesildikten çabucak sonra etinin çabucak yenmemesi gerektiğini vurgulayan Dyt. Kara, “1-2 saat bekletilmiş etin tüketilmesini istemiyoruz. Zira mide rahatsızlıkları, şişkinlik ve hazımsızlık üzere sorunlar oluşturabiliyor. Az pişmiş ya da çok az pişmiş etin de tüketilmesini istemiyoruz. Çok az pişmiş etler de besin zehirlenmelerine yol açabilir” diye konuştu.
“Özellikle et ve tatlı tüketiminde ölçülü olmazsak, bayram tatili bize hastanede geçirilen bir vakit olarak dönebilir”
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. H. Levent Doğanay, bayram seyahatleri sırasında yol üzerinde uğranacak restoranlarda hijyene dikkat edilmesi ve kurban bayramı sürecinde şeker, kolesterol üzere rahatsızlıkları olan vatandaşların yemeklerini ölçülü yemesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Doğanay, “Bayram tatilinde kurban etini tüketirken, tatlıları yerken ölçülü olmamız gerekiyor. Sıcak havalarda susuz kalmamamız, sıvı takviyesini de daima almamız gerekiyor. Şayet ölçüsüz yemek yersek, mide hazım sorunlarının çok arttığını görebiliyoruz. Hatta hali hazırda mide sorunu yaşayan insanlarda daha ağır mide sorunları olduğunu, mide kanamalarına kadar sorunların yaşandığını görebiliyoruz. Bu yüzden kesinlikle ölçülü olmamız gerekiyor. Önümüzde uzun bir tatil devri var, herkes memleketlerine seyahate çıkacak. Bu seyahatler sırasında toplum olarak yol üstü lezzet duraklarına uğramayı çok severiz. Lakin çok kalabalık yerlerde besin hijyenine çok dikkat etmek gerekiyor. Beşerler seyahat sırasında ağır olarak restoranlarda durdukları vakit hijyene dikkat edilmezse besin zehirlenmeleriyle karşılaşılabiliyor. Bu biçimde bayram tatilinin hasta olarak geçirildiğini görebiliyoruz. Kesinlikle besin hijyenine dikkat etmemiz gerekiyor. Çok çok ağır besin tüketimi uygun değil. Bilhassa eti çok dikkatsiz ve çok fazla tükettiğiniz vakit şeker, kalp ve kolesterol hastalarının sorun yaşadığını görebiliyoruz. Hastaların kıymetlerinde çok yükselmeler olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bilhassa et ve tatlı tüketiminde ölçülü olmamız gerekiyor. Bunlara dikkat etmezsek bayram tatili bize tatil değil, hastanede geçirilen bir vakit olarak dönebilir. Yoğurt, cacık üzere serinletici besinleri ve yaz meyvelerinden karpuzu, salatalık üzere zerzevatları çok olmamak kaydıyla tüketmemiz gerekiyor. Ferahlatıcı besinleri almamızda yarar var” dedi.
İHA
