Almanya’nın Bonn şehri yakınlarında bulunan Bad Honef kasabasında 10 gün evvel kuşkulu bir biçimde ölü bulunan 42 yaşındaki ve 2 çocuk babası Hüseyin Yaldır’ın ailesi yetkililerden vakanın aydınlatılması için takviye istiyor. Polis raporlarına göre Yaldır’ın cansız vücudu, evinin uzağında kimsesizler yurdunda bulundu. Anne İlhan Yaldır, oğlunun vefat sebebinin henüz fotoğrafı makamlar tarafından kendisine bildirilmediğini ifade ederken, oğlunun kuşkulu vefatı için bir söyleme bekliyor.
Anne Yaldır, “Oğlum daha 42 yaşındaydı. Evinde bulunmadı başka yerde bulundu. Ben afallamışım yaşlı halimle kime gideyim, bakanlarımız takviye etsin. Dinlesinler sesimi, başka ben ne diyebilirim, eforum yetmiyor. 8 tane çocuk biz kime gidelim. Hüseyin’in 2 çocuğu var biri 8 yaşında biri 13 yaşında” ifadelerini kullanırken, oğlunun vefatının kuşkulu olduğunu dile getirdi.
Anne Yaldır, “Lütfen sesimi duysun yetkililer, takviye etsinler. Klasik işleyişte polisin bana gelip ‘’Bu çocuk senin mi ?” diyerek haber vermesi gerekli. 6 gün bizi boşa beklettiler. Hiç dışarı dahi çıkartmadılar. Hiç hakimiyet dahi etmediler. Kağıtlar da yazıyor. O hekimden ve polisten hesabının sorulması gerekli. Bizim yetkililerimizin bana takviye etmesi gerekli. Ben yandım başka analar yanmasın. Klasik can verdiyse klasik yazarlar. Neden evinde değil de başka bir yerde ölü bulunuyor? Neden hiçbir şey söylemiyorlar” biçiminde konuşarak, oğlunun vefatının kuşkulu olduğu iddiasında bulundu. Acılı Anne, ‘’On gündür içim yanıyor. Vefat sebebi yok. Hangi tarihte can verdi o yok.
Perşembe günü haber veriyorlar, Salı günü de cenazenizi götürün diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi ? Ne olur yetkililer takviye etsin. Benim kafam karmaşık. Bizim yapabileceğimiz bir şey değil bu. Bu iş karmaşık” ifadelerini kullanırken, oğlunun vefatının klasik bir vefat olmadığını kuşkulu olduğu iddiasını tekerrürden tekrarladı.
Anne Yaldır, “Benim oğlum ana diyerek bana kazançtı. Neden odasında değil başka bir yerde ölü bulunuyor. Neden beni çağırmıyorlar. Bunlar çok ehemmiyetli şeyler. Yetkililerimizin bana takviye etmesi gerekli. Yalnızca onu istiyorum. Başka anaların içi yanmasın.
Can Verdiği tarihi yazmamışlar. Hakimiyet etmemişler. Konut sahibi anahtarı vermiyor. Uyuduğu yerde ağzından burnundan niçin kan geliyor. Yastığı kan, cenazesinde kulağından, burnundan kan geldi. O zaman bu klasik değil başka bir deyişle. Bu polis, hekim bunu neden saklıyor.
Hekim ve polis bana hesap vermek zorunda annesi olarak” ifadelerini kullanırken, oğlunun vefatını polis ve hekimim sakladığını iddiasında bulunarak, söyleme yapılmasını istedi.
Oğlunun vefatından çok etkilenen Yaldır ilaç kullandığını söyleyerek, “Ben şoktayım, hap ile ayakta duruyorum. Gelinime haber geliyor oda bana telefon açıyor haber veriyor. Oğluma telefon açıyorlar annen hiç gelmesin diyorlar. Büyüklerimiz sesimi duysun” dedi.
Sinan Karamurat
