Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şehirlerimize kamu bütçesinden tahsis ettiğimiz devasa bütçelerin bunların elinde nereye gittiği meçhul. Gerçi son periyotta bu paraların akıbetine dair birtakım ipuçları görmeye başlamadık değil” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keçiören’de Atatürk Cumhuriyet Kulesi’nin açılış merasiminde yaptığı konuşmada seçimleri kimin kazandığından ya da kimin kaybettiğinden fazla CHP anlayışının Türkiye’ye musallat olmasından ötürü hüzünlü olduklarını söz ederek, CHP belediyesiyle yönetilen kentlerin döküldüğünü ve rezalet halde olduğunu söyledi. Erdoğan, eser ve hizmet siyaseti için gecelerini gündüzlerine kattıklarını lisana getirerek, meydanı tembel siyasetiyle gençlere makus örnek olanlara bırakmayacaklarını kaydetti. Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin en büyük kentlerine tebelleş olan zihniyetin 31 Mart’ta siyasetten kesinlikle tasfiye edilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bunu en çok da kentlerimizin geleceği için yapmalıyız. Kentlerimize kamu bütçesinden tahsis ettiğimiz devasa bütçelerin bunların elinde nereye gittiği meçhul. Gerçi son devirde bu paraların akıbetine dair kimi ipuçları görmeye başlamadık değil. Desteleri, demetleri ve dolarları gördünüz değil mi? Bu durum diğer bir devirde diğer bir partinin mensuplarının başına gelse yer gök yıkılırdı. Bir periyot ağızlarını her açtıklarında ‘ben hesap uzmanıyım’ diyorlardı. Artık hesap uzmanı nerede? Ankara’da bir apartman dairesinde emekliye ayrıldı. Bunun da akıbeti birebir bu da gidecek fakat belediye lideri çok daha evvelden gidecek. Onun için 31 Mart çok değerli. Ankara’da da, İstanbul’da da ve İzmir’de de bunları 31 Mart’ta Allah’ın müsaadesiyle emekli edelim” açıklamasında bulundu.
“Bunların kederi ne Atatürk’tür, ne şeffaflıktır, ne dürüstlüktür ne de ülkemizin ve kentlerimizin menfaatini savunmaktır”
“Daha yakın vakitte daima istismar ettikleri Atatürk’e karşı bir medya platformunun sergilediği terbiyesizliği de başlarını önlerine eğerek suskunlukla geçirmişlerdi” diyen Erdoğan, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bunların sıkıntısı ne Atatürk’tür, ne şeffaflıktır, ne dürüstlüktür ne de ülkemizin ve kentlerimizin menfaatini savunmaktır. Bunların tek kaygısı kendi çevrimiçi dünyalarında kurdukları geçersiz tertibi korumaktır. Sivil toplum manzarası altında ülkenin ve milletin aleyhine her faaliyetin içinde olanlar da onlardan geri kalmıyor. Tüm bölümlerin ve temsilcilerin tek parti faşizmi heveslisi CHP ile sırtını bölücü terör örgütüne dayayan DEM’e takviye vermek için atmadık takla bırakmıyorlar. Çok uygun takla atıyorlar. Esermiş, hizmetmiş, projeymiş, faziletmiş, onurmuş zerre kadar umurlarında değil. Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde ne dediler? Kazandık, geliyoruz. Kimdi? İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri ile Ankara Büyükşehir Belediye Lideri. Bunlar altılı masada ne diyorlardı? Kazanıyoruz, geliyoruz. Artık bunlardan hiçbiri Meclise girebildi mi? Hiçbiri şu anda Mecliste yok. İşte bunların siyaset şuuru de bu kadar. Sandık sonuçları açıklanınca rezil rüsva olmuşlardı. Bile bile yaptıkları bu provakasyondan, bilerek söyledikleri bu palavralardan ötürü ne milletten özür dilediler ne de pişmanlık duydular. Seçim akşamı yaşanan rezillikler dahil tüm günahı eski genel liderlerine yıktılar. Hiçbir sorumlulukları yokmuş üzere pişkince yollarına devam ettiler. Hala da yollarına devam ediyorlar.”
“Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda kararlılıkla uğraşımıza devam ediyoruz”
Kazanmak için değil yalnızca kaybettirmek için paçalarına yapışanların ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, “Sizin bizim paçamızda ne işiniz var. Biz kaybedince kazanacak olanlar kim? Alışılmış ki tek parti faşisti CHP ve artık onun tescilli ortağı haline dönüşen DEM. Allah bunlara da akıl fikir versin diyor ve biz kendi işimize bakıyoruz. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda kararlılıkla çabamıza devam ediyoruz. Burada olduğu üzere omuz omuza, yürek yüreğe ülkemize ve milletimize hizmet için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Ankara’nın ve bilhassa Keçiören’in de bu çabamıza samimi takviye vereceğinden kuşku duymuyorum. Bu kenti etrafı gecekondularla çevrili bir köy görünümünden nasıl çağdaş bir başşehre biz dönüştürdüysek inşallah geleceğe de tekrar en hoş formda biz hazırlayacağız” dedi.
Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Lider Adayı Turgut Altınok’a güvendiğini belirterek, yalnızca Keçiören’de değil Ankara’nın genelinde yapılacak olan kentsel dönüşümlerle bir arada yola koyulduklarını belirtti.
“Başkalarından farklı olarak biz verdiğimiz kelamları unutmaz, hepsinin takibini yaparız”
Ankara’nın Türkiye’nin idari başşehri olmasının ötesinde yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın önde gelen savunma sanayii merkezlerinden birine dönüştüğünün altını çizen Erdoğan, “Kendi alanlarında kıymetli global oyuncular haline gelen savunma sanayi şirketlerimiz ulusal gururumuz olan eserlerin tasarım ve üretimlerini burada yapıyor. Bu iklim başka dalları de ateşliyor onların da yatırım üretim istihdam şevkini arttırıyor. Ulusal gayrette kendi mermisini imal etmekte, askerine çorap çamaşır temin etmekte zorlanan Ankara’dan işte bu halde dünya devleri ile yarışan şirketlerin merkezi Ankara’ya gelmek o denli kolay olmadı. Her şeyden ülkedeki itimat ve istikrar ikliminin kurulması yaşatılması ve güçlendirilmesi gerekiyordu. Bizim en büyük başarımız bunu sağlamak olmuştur. Birebir biçimde gençlerimize hayallerini gerçekleştirebilecek alt yapının sunulması gerekiyordu. İşte biz bunu da başardık. Son periyotta yaşanan ve üst üste gelen hadiselerin yol açtığı problemler kazanımlarımızı görmemize ve sahip çıkmamıza asla mahzur olamaz, olmamalıdır. Global krizlerin tetiklediği hayat pahalılığı ve asrın felaketi sarsıntının getirdiği 104 milyar dolarlık ek yük bizi gayelerimizden uzaklaştırmadı. Ama hiç dilek etmediğimiz problemlere yol açtı. Özellikle çalışanlarımızın ve küçük esnafımızın yaşadığı refah kaybının farkındayız. Bunun üstesinden gelmenin yolu afaki telaffuzlar değil. Daha çok çalışarak, üreterek, kazanarak devletimizin imkanlarını arttırmaktır. Her bir vatandaşımızın hakkı olan inançlı huzurlu rahat hayat düzeyine ulaştırmak boynumuzun borcudur. Alışılmış bu ortada birileri yeniden sinsi oyunlar peşinde koşuyor. Uyguladığımız iktisat programı üzerinde kuşkular oluşturarak seçim sonrası için felaket tellallığı yapanlar her zamanki üzere kısa vadeli vurgun amaçlıyor. Hem piyasaların hem vatandaşımızın gönlü rahat olsun. Cumhurbaşkanı yardımcımızla, Hazine ve Maliye Bakanımızla ve öteki bakanlarımızla bürokratlarımızla iktisat programımızın başarısı için ağır mesai sarf ediyoruz. Ulusal gelirden istihdama, ihracattan kamu mali istikrarına kadar tüm göstergeler hamdolsun hakikat istikamette gittiğimizi gösteriyor. En büyük meselemiz olan enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren geçeceği süratli düşüşü beraberce izleyeceğiz. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren hem geçmişin eksiklerini telefi etme hem geleceğin muhtaçlıklarını karşılama noktasında çok daha güzel bir yerde olacağız. Bizim için milletimize verdiğimiz her kelam namus kelamıdır. Diğerlerinden farklı olarak biz verdiğimiz kelamları unutmaz hepsinin takibini yaparız. Ülkemizi geçtiğimiz 21 yılda üç kattan fazla nasıl büyüttüysek önümüzdeki devirde de iki kat daha büyütmeye kararlıyız. Milletimizin duası ve dayanağı ile bu maksada de hiç kaygı etmeyin ulaşacağız” sözlerini kullandı.
İHA
