Dark üçüncü sezon son bölümün adı: Ders Ursprung (Köken)
Tronte ormanda bir başına yürürken kesik dudaklı yetişkin yanına yaklaşıp bir zamanlar annesiyle arkadaş olduğunu söylüyor ve annesi Agnes’in bilekliğini ona bırakıyor. Tronte ona adını sorduğunda ise “Benim adım yok. Bana hiç ad konmamış. Ama ben zamanında senin adını seçtim kendime.” Diyor. Bu gizemli cümleden ne anlamamız gerekiyor henüz bilmiyoruz.
Güvelerin ışığa yöneldiği gibi karanlığa yöneliyoruz. Sonuçta karanlıktan doğduk ve yine karanlığa gidiyoruz.
Hannah da geçmişe Ulrich’in yanına gitmişti ancak orada Ulrich’in Katharina ve çocukları tercih ettiğini görünce yardım etmeden uzaklaşmıştı. Ona, Ulrich’i bulmasında yardımcı olan polis memuru Egon Tiedemann’la yasak aşk yaşarken görüyoruz. Egon’un iknasıyla (ki Hannah için çok zor olmadığına eminiz) üç aydır şehirde yaşayan Hannah, burada Egon’dan hamile kalıyor ancak her ikisi de bu çocuğu istemediğinden aldırmaya Obendorflara gidiyor.
Kapıda sıra beklerken tanıştığı küçük kız ise Katharina’nın annesi Helene Albers. Boynundaki Aziz Christopher kolyesini Helene Albers’ın eşyalarının arasına koyup bebeğini aldırmadan buradan uzaklaşıyor Hannah. Doğum yapacak mı, doğurduğu da kendi gibi bir iblis mi olacak henüz bilmiyoruz. (Bir tahminim var ama şimdilik bende kalsın :))
Bazı sürprizler beklenmedik anlarda kapıyı çalar ve hepsi birer lütuftur.
Bu sırada Egon’un eşi Doris de, aniden ortadan kaybolan Agnes’i aramak için Egon’un yanına geliyor, evde bulduğu bazı ipuçlarını Egon’la paylaşıyor. Ancak Egon, aklı Hannah’da olduğundan bu konuyla pek ilgilenmiyor. Doris’e göre, şehrin ortadan kaybolan papazının Agnes’le bir alakası olabilir çünkü Agnes de eşinin din adamı olduğunu söylemişti. Bunu doğrulayabilmek amacıyla kiliseye gidiyor ve orada kesik dudaklılarla karşılaşıyor. Kesik dudaklı yetişkin Doris’e Egon’un onu aldattığını söylüyor. Haberi alan Doris, Egon’dan boşanmaya karar veriyor. Aranan Agnes’i ise Adam’ın yanında onun emir erliğini yaparken görüyoruz. Bir mektup alıyor eline ve zamanı gelidğinde bunu Claudia’ya vermekle görevlendiriliyor.
Yüreğin işine akıl ermez, açıklaması da olmaz. Dileğinin peşinden gider.
Bir şeyi aslında gerçekten istiyorsan onu kapacaksın. Hiçbir şey kendiliğinden gelmez.
Bir önceki bölümde Jonas Martha’yı alıp geleceğe (6 Kasım 2052) götürmüştü ve orada yetişkin Martha ile tanıştırmıştı. Yetişkin Martha onlara, kıyametin iki gün sonra kopacağını, Yaşlı Martha’nın (Eve) yalan söylediğini, iki dünyayı birden kurtarmanın mümkün olmadığını, yalnızca bir dünyadaki kıyametin engellenebileceğini ve Jonas’ın kendi Martha’sından vazgeçerek öteki dünyayı seçmesini, kendi dünyasında neye dönüştüğünü (Adam) gördüğünü ve o dünyadan vazgeçip ötekini kurtarmasını istiyor. Ancak Jonas yine de her iki dünyayı birden kurtarabileceği bir yol olduğuna inanıyor ve onu aramaktan vazgeçmek istemiyor.
Niye bazıları her istediğini alırken diğerlerinin eli boş? Kimilerinin kaderine her şeyin iyisi yazılmışken diğerlerinin suçu ne?
Ve son olarak. Adam, bütün döngüleri başlatan, iki dünya arasında ilişki kuran gücün tohumlarını Martha ile Jonas’ın birlikte attıklarını söylüyor, Martha’yı hamile bırakarak.
İzlemek için : https://www.netflix.com/watch/81183526?trackId=200257859
