Dünyada börek sıhhatine dikkat çekmek üzere, her yıl farklı bir tema ile ele alınan ve çeşitli etkinliklerle tüm ülkelerde gündeme getirilen Dünya Böbrek Günü 2024 yılı Türkiye teması “Senede Bir Gün” oldu.
Böbrek hastalıklarına eşlik eden hastalıkların her geçen gün artış göstermesi, hayat stili değişiklikleri yanında nizamlı denetim kaidesinin ehemmiyetini de ortaya koyuyor. Türkiye’de 2023 yılı itibariyle 63 bin diyaliz hastası tedavi görüyor.
Türk Böbrek Vakfı Lideri Timur Erk, “Bu yıl Dünya Böbrek Günü için duyurumuz, senede 1 defa kesinlikle doktora gidin. Günümüzde dünyada 2 milyondan fazla kişi, hayatını devam ettirebilmek için diyaliz tedavisi görüyor. Bu hastaların yılda yaklaşık yüzde 10-15’i böbrek nakline gereksinim duyuyor. Belirti vermeden, sinsice ilerleyen kronik böbrek hastalığına “dur” diyebilmek için önlem almak gerekiyor, önlemin birinci adımı ise yılda bir hekim denetimi. 5 kademede ele alınan kronik böbrek yetmezliğinde birinci 3 kademeyi görmek ve farkına varmak imkansız. Dolayısı ile 4. kademede yakalayabiliyoruz. Bunun için rutin denetimler çok önemli” dedi.
“Böbrek hastalıkları tedavisi, hem hastaya hem hasta yakınına hem de sıhhat bütçelerine ağır yük”
Böbrek hastalıkları ve böbrek yetmezliği olan bireylerin tedavisinin hastanın kendisine ve yakınına getirdiği yüke ek olarak, sıhhat bütçelerine de ağır bir mali yük getirdiğini altını çizen Erk, “Hemodiyaliz için hasta başına yıllık maliyet ABD’de 88.195 dolar, Almanya’da 58.812 dolar, Belçika’da 83.616 dolar, Fransa’da ise 70.928 dolar olarak öne çıkıyor. Türkiye’de bir hemodiyaliz hastasının kamu bütçesine maliyeti yaklaşık 22 bin dolarıdır. Ülkemizde ise bugün prestiji ile 63 bin son devir kronik böbrek yetmezliği hastası bulunuyor. Bu açıdan düşünüldüğünde Türkiye şanslıdır, zira tüm hastalara diyaliz ve organ nakli tedavileri fiyatsız bir halde sağlanıyor. Avrupa’da ise tahminen 100 milyon kişi kronik böbrek hastalığı (KBH) ile yaşıyor ve 300 milyon kişi de risk altındadır. Kronik böbrek hastalığının görülme sıklığı, büyük ölçüde yaşlanan nüfus ve diyabet, kalp hastalığı ve obezite üzere öbür risk faktörlerindeki artış nedeniyle, toplum tarafından daha fazla bilinen bulaşıcı olmayan başka hastalıkları geride bırakıyor. KBH, böbrek işlevinin vakitle azaldığı, tedavi edilemez, uzun vadeli bir durumdur. Kronik böbrek hastalığı erken tespit edilmez ve uygun formda yönetilmezse hasta, hasta yakını ve sağlıkçılarda dahil tüm paydaşlar için çok değerli ve külfetli bir hal alır” dedi.
İHA
