Ankara Tren Garı Meydanı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde DEAŞ’ın düzenlediği terör hücumunda 101 kişinin hayatını kaybetmesine ait 10’u tutuklu, 16’sı firari 26 sanığın yargılandığı dava 1 Temmuz’a ertelendi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanıklarla bulundukları cezaevinden görüntü konferans tekniğiyle irtibat kurulurken taraf avukatları salonda hazır bulundu. Bazı siyasi parti ve sendika temsilcilerinin de takip ettiği duruşmada Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lideri Erinç Sağkan kelam alarak belgeye TBB olarak katılma talebinde bulundu. Mahkeme, TBB’nin talebini kabul etti.
Yargılamanın başladığını ifade eden Mahkeme Başkanı, söz isteyen ailelere salonda hoparlör olmamasını münasebet göstererek mümkün olmadığını söyledi. Tüm duruşmaları takip ettiklerini söz eden aileler, kelam almak için mahkemeden ricacı oldu. Akabinde Lider, mikrofon temin edilmesi için duruşmaya 15 dakika orta verdi. Mikrofonun temin edilmesinin ardından mahkeme başkanı olayda hayatını kaybeden Uygar Coşgun’un annesi Nuray Coşgun’a kelam verdi.
“Bu hayatta ne istersiniz?’ diye sorsalar ‘bir sefer daha evladıma sarılmak isterim”
Oğlunun hayatını kaybetmesinin akabinde güç vakitler geçirdiğini söz eden Coşgun, “Benim torunum babasını 2 buçuk yaşında kaybetti. Mezarlığa gittiğimizde, ‘burası babamın evi’ diyor. Bana ‘bu hayatta ne istersiniz?’ diye sorsalar ‘bir defa daha evladıma sarılmak isterim, bir kere’. Biz adalet istiyoruz, gerçek adalet istiyoruz” diye konuştu.
Hayatını kaybeden Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan da oğlunun Ankara’ya barış için geldiğini söz etti. Oğlunun katledildiğini söyleyen Doğan, mahkemeden adalet istediğini belirtti. Avukat Nuray Özdoğan ise “Bu katliam eli değmiş kim varsa hepsinden şikayetçiyiz, hiç kimsenin kanı yerde kalmayacak” sözlerine yer verdi.
Maktul ailelerinin sözlerinin akabinde duruşma 1 Temmuz’da devam etmek üzere ertelendi.
Davanın geçmişi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının terör taarruzuyla ilgili hazırladığı iddianame, 13 Temmuz 2016’da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek, birinci duruşma 7 Kasım 2016’da görülmüştü.
Yargılama sonucu mahkeme 3 Ağustos 2018’de davayı karara bağlamış ve 9 sanığı “anayasal sistemi ihlal” hatasından birer, “100 kişiyi taammüden öldürme” hatasından da 100’er sefer olmak üzere toplam 101’er defa ağırlaştırılmış müebbet mahpusa çarptırmış, davanın firari 16 sanığı hakkındaki belgenin da ayrılmasına hükmetmişti.
“Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” cürmünden 18 yıl mahpusla cezalandırılan sanık Ekici’nin ayrıyeten “anayasal sistemi ihlal”, “100 kişiyi taammüden öldürme” ve terör hareketinde yaralanan müştekileri için “öldürmeye teşebbüs” kabahatlerinden da yargılanması için kabahat duyurusunda bulunulmuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi belgeyi kimi sanıklar istikametinden kısmen bozmuştu. Ekici hakkında “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçlamasıyla kurulan mahkumiyet kararını da bozan daire, Ekici’nin “kasten öldürme” ve “insanlığa karşı suç”tan yargılanması gerektiğini belirtmişti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sırasında Ekici hakkındaki dava, taarruzla ilgili firari 16 sanıklı dava ile 9 kişi hakkında açılan davaları birleştirmiş, yargılamada sanık sayısı 26 olmuştu. Bir kişinin de taarruzda aldığı yaralar sebebiyle sonradan vefat etmesi sonucu maktul sayısı 101’e yükselmişti.
İHA
